İki kelam vahşetin azmettiricisi Hürriyet ve Sözcü'ye etmesem patlarım.
Adamlar işi yapıyor, sonra bir şey olmamış gibi kenara çekiliyor.
Aynen zeytinyağı gibiler.
Utanmadan da ahkâm keserler.
Suriyeli hamile kadına tecavüz ettiren ve 10 aylık bebeğiyle katledilmesine sebep olan kimlerdi?
Doğan Medya Grubu ve Sözcü günlerdir attığı manşetleri unuttuk mu sanıyor?
Sözcü, Hürriyet ve Doğan Haber Ajansı, Suriyelileri açık hedef göstererek nefret suçu işledi.
Bu iki gazete bir de katledilen kadını güzel olduğu için sorumlu tuttu iyi mi.
Kafa bu işte.
Uyduruk 'adalet' yürüyüşünün de günlerce PR'ını yaptılar.
Yazar çizerleri tam kadro oradaydı.
Her gün biri geldi, diğeri gitti.
Polisin dikkati olmasaydı ya da eski FETÖ'cü polisler görevde olsaydı Kocaeli kana bulanmıştı şimdi.

***

Yayınlarıyla ikinci Gezi hazırlığı yapanlar arasında Doğan grubu ile Sözcü ve Cumhuriyet de var.
Büyükada'da yapılan 'kaos' toplantısında gözaltına alınan şahısların hamiliğini yine onlar üstlendi.
Bunun adına özgür yayın diyorlar.
Yersek tabii…
Memleket yakılıp yıkılmış, Suriyeli 9 aylık hamile Emani Al-Rahmun ve 10 aylık oğlu katledilmiş umurlarında mı?
Yayıncılık yapıyorlar ha…
Yayınları batsın…

***

FETÖ'cü ekibin hazırladığı tezgâhlar bir bir başlarına çöküyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna dalıp onlarca insanı öldüreceklerdi.
MİT'in ve polisin dikkati bunu önledi.
Kuduruyorlar.
Ardından, Büyükada'da CIA başkanlığında yapılan büyük kalkışma toplantısı basıldı.
Adamlar harita üzerinde çalışırken yakalandı.
Hepten sıyırdılar…
FETÖ'nün alçak tetikçileri ile yurt dışına kaçmış hainler sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde nefret kusmaya başladı.
Tutuklanan gazetecilerin, avukatların, akademisyenlerin, insan hakları aktivistlerinin rehine olduğunu iddia eden dangalağın biri de vatan hainlerini kutsamaya kalktı.

***

Darbecilerin tutuklanmasından, ihanet şebekelerinin ele geçirilmesinden ciddi şekilde rahatsız olan bu kesim her gün Erdoğan'a hakaret edip duruyor.
Onun, 'Kürt kardeşlerim' sözünü, 'Baldıran zehri içerim' ifadelerini eleştirirken, Kürtleri hükümete karşı kışkırtıyor.
Ulan it…
Ulan it...
Yetmez!..
Puşt oğlu puşt!..
Mermiler PKK'lıların üzerine boşalıyor.
Rahatsız mı oldun?
Ol!..
Hatta geber.
Büyükada'da yakalanan ajanları 'insan hakları savunucusu' olarak yutturmaya çalışan bir başkası da Kılıçdaroğlu'nu okkalamaya başladı.
FETÖ'yü savunan tek kişi o çünkü.
Büyükada'da gözaltına alınan İdil Eser, Veli Acu, Günal Kurşun, Nejat Taştan, Özlem Dalkıran, Şeyhmus Özbekli, İlknur Üstün, Nalan Erkem için BM ve Amerika da ağıt yakıyor.
Derdest edilmelerine üzülmüşler.
ABD'li sözcünün kudurukluğu bundan.
7 günlük gözaltı süresine de takmışlar.
Halbuki 7 gün az.
Çünkü onlar silahlı terör örgütü üyeliğinden gözaltındalar.
Başka ne gibi tezgâhlar çevirmeye kalktıklarını soruşturma sonunda anlarız.
Haa bu arada;
Kılıçdaroğlu'nun yürürken Kozyatağı'ndaki Marriot Otel'e gizlice gidip masaj kaçamağı yaptığı iddia edildi.
O kadar yolu dublörünün yürüdüğünü idda eden bile çıktı.
Ama bu haberler malum medyada olmaz!..