Akdeniz'in incisi Mersin'i rant batırdı.
Sahiller betonlaştı.
Denizle insanlar arasına beton duvar çekildi.
Bu yüzden Mersin Antalya olamadı.
Bu olay yeni değil elbette.
Tarihi çok eskilere dayanıyor.
Tek suçlusu da siyasiler.
Oysa bu güzelim şehirden çok etkili bakanlar çıktı.
Anamurlu Rüştü Kazım Yücelen, Tarsuslu İstemihan Talay, Mersinli Fikri Sağlar.
Geçmiş dönemin güçlü siyasileriydi ancak Mersin'in geleceğinin kurtulması için olumlu bir adım atmadılar.
Mersin'i betona teslim ettiler.
Oysa Mersin deniz, tarih ve inanç turizmi ile uçardı.
Milyonlar güneyin bu sıcak iline akardı.
Tarsus kent merkezinde, Şehitkerim Mahallesi'nde St. Paul Anıt Müzesi var. 1994 yılında koruma altına alındı. 1997'de başlayan restorasyon çalışmaları 2001 yılında bitti. Kilise, "Anıt Müze" olarak ziyarete açıldı. Dünyanın birçok yerinde mekân bulan "Yedi Uyurlar İnanışının" Anadolu'daki en önemli merkezi Tarsus'taki 'Eshab-ı Kehf Mağarası'dır.
Mersin bunun gibi nice tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor.
Ama kimin umurunda.
***
Yazık oldu bu güzelim şehre çok yazık.
AK Parti hükümetleri şehre milyarlarca liralık yatırım yaptı.
Mersin-Antalya duble yolu için dağlar delindi. Yol bitmek üzere.
Kalkınma Bakanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, şehri yeniden yaratacak hamleleri birbiri ardına gerçekleştiriyor.
MHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, göreve geldiği günden beri hem kent merkezine, hem de ilçelere hizmet gitmesi için elinden geleni yapıyor
Kentin tüm dinamikleri el ele verirse, sihirli değnek değmiş gibi mucizeler yaratılır.
Ve son söz Mersin İdmanyurdu'na… Bu kentin olmazsa olmazı olan bir kulüp.
Şimdi TFF İkinci Lig'de mücadele edecek.
Bir dönem Süper Lig'de fırtınalar estiren Mersin İdmanyurdu ne hale geldi.
Kulüp yönetim bulamaz oldu. Kimse taşın altına elini koymak istemiyor. Oysa kırmızı- lacivertli renklere üst üste büyük başarılar yaşatan eski başkan Ali Kahramanlı her zaman tek başına hareket etmişti. Yanında kimse yoktu. Tek başına mücadele etti.
Bu uğurda kalbini yedi. İşyerleri milyonlarca lira borç yükünün altına girdi. Sonunda Ali Kahramanlı bıraktı görevi. Ondan sonra gelenler de tabir yerinde ise takımı düşürmek için birbirleriyle yarıştılar.
Aklı selim düşünmeli. Mersin İdmunyurdu'nun başına güçlü bir yönetim geçmeli. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli.
Bunun için ciddi olmalı. Yoksa Büyükşehir'den gelecek paraya güvenerek yöneticilik yapmamalı.
Ve Mersin yeniden Süper Lig'e çıkmalı.