Devlet gibiydiler.
Hatta gibisi fazlaydı.
Devletin yerini almışlardı.
Adeta devlet içinde devlettiler.
İmtiyazlı özel hava yolları vardı.
Polisin, gümrüğün karışamadığı…
TARKİM Havacılık mesela.
Sahibi Faruk Bayındır'ın bulaşmadığı pis ve karanlık iş kalmadı.
Fetullah Gülen'in Kırklareli Merkez Cami imamlığı sırasında caminin tuvaletçisiyle sapık ilişkisini ortaya çıkaran gazeteci Haydar Meriç'i öldürenler içinde o da vardı.
Polisi de savcısı da FETÖ'cü olduğu için cinayet faili meçhul kaldı.
FETÖ'cü polis ve savcılar görevden alınınca Haydar Meriç cinayeti ancak aydınlanabildi.
TARKİM Havacılık'ın sahibi Faruk Bayındır'ın, domuz bağıyla bağlı Meriç'in cesedini helikopterden denize attığı da böyle anlaşıldı.
Necip Hablemitoğlu'nu da FETÖ öldürdü.
Kazakistan Türk İşadamları Derneği eski Başkanı (KATİAD) ve Turkuaz Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Pilge sukastı da FETÖ'nün işiydi.
Şirket CEO'su Hayri Ersoy'u gözünü kırpmadan öldürdü şerefsizler.
O dosya 6 yıl hiç açılmadı.
Yazılarım üzerine cinayetin azmettiricilerinden Müjdat Güler 19 yıl ceza aldı…
Ama o da kaçtı.
Kaçırıldı yani.
Uğur Mumcu cinayetini de bunların işlediğini duydum.
Faili meçhul kalan başka cinayetler de var, Faruk Bayındır'ın suç ortağı olduğu…
***
Bunların azılı haydutlardan farkı yok.
Hayri Ersoy'u öldürtenler bunu 6 yıl faili meçhuller arasında tutmayı başardı.
Düşünün;
İstanbul'un göbeğinde bir cinayet işleniyor ve bu cinayet 6 yıl sır kalıyor.
Bir köpeği öldürenin yakasına yapışan polis, koca bir insanı öldüren, yanındakini de sakat bırakan çeteye ses çıkarmıyor.
İstanbul emniyetinin en tepesindeki isim
Hüseyin Çapkın ve savcılar
Muammer Akkaş, Zekeriya Öz, Celal Kara ve
Fikret Seçen bu cinayeti örtbas etmek için elinden geleni yaptı…
Karşılığını da ev ve milyon dolarlar olarak aldılar.
Israrlı yazılarım üzerine dosya tozlu raflardan indirildi, azmettirici Müjdat Güler bu sayede 19 yıl hapse mahkum oldu…
Ama iş işten geçti…
Çünkü adam yok.
Adam uçtu.
Uçuruldu…
Tıpkı Gülen'in adamları
Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, savcılar
Muammer Akkaş, Celal Kara, Zekeriya Öz ve
Fikret Seçen gibi…
Akın İpek, Önder Aytaç, Tuncay Opçin, Adem Yavuz Arslan, Hakan Aslan, Ali Çelik, Osman Hilmi Özdil (Kozanlı Ömer), Murat Karabulut, Ahmet Can, Süleyman Uysal, Nadir Ürkmeztürk, Abdülletif Tapkan, Mehmet Hanefi Sözen, Mustafa Yeşil, Rızanur Meral gibi…
Biliyor musunuz bu isimleri kaçıran kişi de TARKİM'in patronu Faruk Bayındır'dı.
Son ABD biletini kendisine kesti çakal.
***
Adı birçok cinayete ve kumpasa karışan Faruk Bayındır uzun menzilli uçaklarıyla Amerika'ya kaçtı.
Ama karısı
Betül'ü burada bıraktı…
Şimdi o da tutuklu.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bir zamanların en imtiyazlı özel havayolu şirketi olan TARKİM'e el koydu.
Şirketin Atatürk Havalimanı'nda bulunan hangar ve yönetim ofislerinin havalimanı mevzuatına aykırı olarak denetimden uzak, insan ve eşya naklinin mümkün olduğuna ilişkin tespitler de daha yeni yapılabildi.
Oysa bunu günlerce yazmıştım.
"Adam elini kolunu sallayarak dünyada istediği ülkeye uçabiliyor" dedim.
"Para ve uyuşturucu taşıyabiliyor" dedim.
"PKK'lıları kaçırıyor" dedim.
Ah şu TARKİM'in bir dili olsa da konuşsa.