Ertuğrul Akbay…
Bir zamanların 'Gölge Adam'ı…
Gazeteciliği 'asparagas' üzerine kurulu bir meslek büyüğümüz.
Ona asparagas haberlerin duayeni de diyebiliriz.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kankisi.
Şimdi nasıl bilmem ama eskiden 'Gölgeniz gibi peşinizdeyim' dediği işadamlarına korku salardı.
Hem korkutmayı sever, hem de boxerle poz vermeyi.
Böyle bir fotoğrafı Vizon dergisinde yayınlandı çünkü.
Bir röportajında "Spor yapmayan birinin cinsel hayatı olmaz. Bu kaslarla ilgili. Porsumuş biri ne yapabilir ki?" demişti.
Seksi seviyor yani…
Gazetesine AMK adını boşuna vermemiş demek.
Cinsellikle ilgili bir de kitap yazacaktı.
Sözcü gazetesinin AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, edep dışı ifadelerle saldırması belki de bundandır.
Kimi yazarları da aynıdır… Emsalleri zor geçinirken Akbay'lar karun kadar zengin olmuştur.
'Gölge Adam'lık ona yaramış yani.
***
Ertuğrul Akbay abartılı gazetecilikten sonra 'gıda takviyesi' işine de el attı.
Gençlik ve cinsellik üzerine konferanslar veriyor…
Bir nevi umut satıyor.
Mustafa Eraslan ve Ömer Coşkun'un ilaç diye sattığı her derde deva 'Panax'ı çok yazmıştım.
Akbay da onlar gibi.
CHP'li belediyelere hem kitabını hem de sözde ilaçlarını satıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ile kanka olması işini kolaylaştırıyor…
CHP'li belediyeler kazanç yeri oldu.
Allah bilir daha başka neler yapıyor.
Kankisi Kemal, Akbay'a desteğini esirgemez.
Üstelik alışverişleri karşılıklıdır.
Kemal FETÖ'nün kurgu belgelerini Sözcü'ye verir.
Piyasa yapar.
CHP'li belediyeler ile teşkilatlar içi yalan dolu gazeteden balya balya satın alır…
Aynı şekilde sözde genç tutan, cinselliği tavan yaptıran ilaç ve kitaplarından da…
***
FETÖ'nün paçavrası olan Sözcü 'Halka değil, elektrik şirketlerine çalıştılar' başlığıyla çıktı geçen gün.
Amaç EPDK'ya vurmaktı.
Haber baştan sona yalan.
Gölge Adam'ın Sözcü'sü özel sektör dağıtım şirketlerine satılan toptan elektrik fiyatını indirdiğini ama bu indirimin vatandaşa yansımadığını yazdı.
Yazı yalan ve cehalet doluydu.
Halbuki fiyat indirimi anında tüketiciye yansıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu da yeni anayasa konusunda aynı yalanları tekrarlıyor.
Hem de ısrarla.
Pensilvanya'nın taktiği bu.
O da 'yalancı' yaftasına rağmen palavralarına devam ediyor.
Kaç kişi kandırırsam kârdır diye düşünüyor olmalı.
Bu CHP tuhaf bir parti… Uçağa binmek isterler ama havaalanına karşı çıkarlar.
"Karşıya geçelim" derler ama köprüyü istemezler.
"Yeşili koruyalım" derler ama ağaçları kendileri keser.
Özgürlük isterler ama dindarlara değil.
Okul isterler ama "başörtülüler okumasın" derler.
Bar pavyon açılsın isterler ama camiyi istemezler.
"Minare olsun ama ezan okunmasın" derler.
Teröre karşılar ama teröristin tutuklamasını da istemezler.
Tuhaftırlar tuhaf…
***
Sözcü'nün yazarları da patronları gibi asparagası seviyor.
Yılların usta gazetecisi Saygı Öztürk de bu duruma düştü.
Bilgiyi doğrulatma gereği görmedi.
'Torpilin daniskasını yapıyorlar' başlıklı yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun basın müşavirini asılsız şeylerle itham etti.
Bu yazıyı yazmadan önce Saygı Öztürk'ü aradım…
Selahattin Aydınlı'nın açıklamalarına ne dediğini sordum.
Hatta birkaç gün düzeltme yapar diye bekledim…
Yapmadı.
Doğru dürüst bir şey de demedi.
Aydınlı'nın açıklaması birçok yerde yayınlandı…
Tekrara gerek yok.
Aydınlı'yı Ankara'dan tanırım.
Has uşaktır…
TOKİ'de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda çalıştı.
Şimdi İçişleri Bakanlığı'nda…
Bir bunu bilirim.
Bir de uşağın hiç AK Parti teşkilat geçmişi olmadığını…
İyi bir gazetecidir.
Elinde kamerası çektiği muhteşem fotoğraflarla iyi iş çıkarıyor.
Dürüsttür… Saygı hatırlamadı ama Selahattin Star'da da çalıştı.
Yayın yasağı konan Hizbullah'ın 'domuz bağı' operasyonu haberine Saygı, Selahattin'in imzasını koydu.
İş mahkemelik oldu.
Selahattin'in Star'da çalıştığını hatırlamadı Saygı.
Niye bilmem.
Ama İbrahim Köktener olayı biliyor.
Mesele ona sorulabilir.
Saygı'nın, saygınlığına halel gelmemesi için Aydınlı'ya okkalı bir özür borcu var derim.
Ama ödeyip ödemeyeceğine karışamam.
***
ÖZLÜ SÖZ
Siyasetin uzaktan kumandası yoktur.
Prof. Dr. Necdet Ünüvar