Sene 1974…
12 Mart muhtırasının getirdiği askeri ortamdan yeni çıkılmış…
1973 Ekim'inde yapılan seçimleri Bülent Ecevit kazanmıştı.
Ama milletvekili sayısı tek başına hükümet olmaya yetmedi.
Mecburdu koalisyon kurmaya.
Süleyman Demirel'in Adalet Partisi 2. olmuştu.
Ama CHP ile koalisyon yapmazdı.
Çünkü iki parti seçimde birbirine karşı ağır sözler söylemişti.
Bu şartlarda kuruldu MSP-CHP koalisyonu.
Günler geçtikçe iki ortağın arasında geçimsizlik başladı.
Ama 1974 Temmuz'unda zıtlaşmaları rafa kaldıracak bir gelişme oldu.
Yunanistan'ın desteğiyle Rumlar, Kıbrıs'ta Makarios'u devirdi.
Enosis, yani Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakının ilk adımları atıldı.
Başbakan Ecevit, konuyu görüşmek için İngiltere'ye uçtu.
Necmettin Erbakan'dan da Milli Güvenlik Kurulunu toplamasını istedi.
Savaş hazırlığı böyle başladı.
***
19 Temmuz günü hem ordu hem de hükümet telaşlıydı…
Mersin ve
Taşucu limanları asker kaynıyordu.
Gemiler ve uçaklar hazırdı.
İlk saldırıda iş bitmeliydi…
Çünkü savaşın uzaması aleyhimize olurdu.
Türkiye yokluklarla mücadele ediyordu.
Benzin stoku azdı.
Uçak lastiği de yoktu.
Böyle bir ortamda Ecevit'in masasındaki kırmızı telefon çaldı.
Arayan ABD Dışişleri Bakanı
Henry Kissinger'di.
Ecevit'e
"Çıkarma yapma" diyordu.
Ne Erbakan ne de Ecevit bu tehdide aldırdı.
20 Temmuz sabahı saatler 06.05'i gösterdiğinde Kıbrıs semaları Türk paraşütçüleriyle dolmuştu.
Kıbrıs Türk halkı Rum çetelerin elinden böyle kurtarıldı.
***
Kıbrıs Harekâtı'nın üzerinden tam 42 yıl geçti.
Eski günler geride kaldı.
Çok şükür şimdi her şey var.
Ambargolar bize vız gelir artık.
Savunma sanayimizin ürettiği silahlar emsallerinden de üstün.
ABD'den Predator istedik.
Yani silahlı İHA…
Vermediler…
İsrail'den aldığımız HERON'lar ise bozuk çıktı.
Onlara epey de para ödedik.
HERON'lar PKK görüntülerini bize değil önce Kandil'e geçiyordu.
PKK eylem yapıyor bu sayede kaçıyordu.
HERON görüntüleriyle boş yere dağları bombalıyorduk.
ABD'den PGM, yani akıllı mühimmat da istemiştik.
Onu da vermediler.
Reis'in canına tak dedi.
Savunma sanayi için talimat verdi.
Muhteşem silahlar yaptık.
***
Tankımız
Altay…
Silahlı İHA
Bayraktar, Milli füzeler,
Milli gemi,
ANKA, Zırhlı muharebe araçları, Milli piyade tüfeğimiz, Her biri emsallerine bin basan akıllı bombalar, obüsler, Ve
Atak helikopteri…
Daha başka yığınla silah…
Savunma sanayisine katkı koyan her işadamına millet olarak büyük bir minnet borcumuz var…
Birgün gazetesinin yaptığı gibi hakaret değil!
1974 Kıbrıs harbinde yaşananların canlı tanığıyım çünkü.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Semih Sancar'ın silahımız yok diye Ecevit'i ateşkese zorladığı günleri de biliriz biz.
Silahlı İHA Bayraktar, PKK'yı bitirme noktasına getirdiği için PKK gazetesinin hedefi oldu…
Yaşasın milli silahlarımız…
Yaşasın silahlı İHA'lar...
Kahrolsun PKK...