Ah benim zavallı Türkiye'm ah…
Cumhuriyet'ten önce de puştlar vardı...
Şimdi de var.
Biz ne hainler ve ne şerefsizler gördük.
O kadar çoklar ki.
Hepsi değil tabii.
Ama gazetecisi puşt, Siyasetçisi puşt, Bürokratı puşt… Velhasıl etrafımız puşt oğlu puştla doldu.
Vatan hainlerinin de haddi hesabı yok!
Gaddarın, katilin, zalimin, vefasızın bol olduğu bir ülke olduk.
Bu ne yahu!
Evet, puşt çok.
Ama Türkiye bir tane!
Milli meseleler bile bizi birleştiremiyor artık.
Şu yaşadıklarımıza bakın… Tek vücut olmamız gerekirken dağıldık.
Dağıtıldık. Vatanımız söz konusu.… Kaybedersek birlikte öleceğiz… Malesef hala gözler kör, kulaklar sağır.
Hâlbuki birbirimize sıkı sıkıya sarılma zamanı… Dağda tipiye yakalandık gardaş… Düşmanlar 'Verin Erdoğan'ı diyor.
Biz ne yapıyoruz?
***
Donma kaşıntı ile başlar… Tedavisi ısıtmadır.
Sarılırsak ısınırız, ayrışırsak donarız. İran, Rusya, ABD, şu bu Türkiye'ye karşı birleşti.
Niye?
Çünkü Türkiye millileşiyor.
Silahıyla, arabasıyla… Kısacası her şeyiyle… Hatırlayın, 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Ecevit'e fırlattığı bir kitapçık ekonomiyi çökertmişti.
Şimdi Doğu'da savaş var… Borsa yükseliyor, dolar düşüyor.
Erdoğan'a güvenin eseridir bu… Bu yüzden "Verin Erdoğan'ı" diyorlar ya.
Ankara'nın göbeğinde, İstanbul'un kalbinde bombalar patlıyor…
CHP'nin başı KeMal Kılıçdaroğlu ise şu tweeti atıyor: "Bu ülkede teröre yardım ve yataklık yapan AKP Hükümeti'dir, barış için bildiriye imza atan akademisyenlerimiz değil." Adam PKK'ya tek laf etmiyor.
***
Rehin alındık, rehin!
Kafamıza silah dayadılar. "Erdoğan'ı verin, kurtulun" diyor çakal sürüsü.
İngiliz The Times'a konuşan PKK'nın şefi Cemil Bayık, "Hedefim Erdoğan'ı devirmek" diyor.
PKK'nın, Erdoğan'ın rüyalarını engelleyeceğini söylüyor çakal.
Sonra da:
"Eğer Erdoğan bizi saf dışı bırakırsa, kazanır.
Erdoğan'ı ve AKP'yi devirmek istiyoruz."
Yani it diyor ki "Verin Erdoğan'ı, alın Türkiye'yi.
Erdoğan'ı vermezseniz her gün tek tek sizi öldüreceğiz."
Ne cesaret!
Cemil'in poposu yemez.
Ona bu sözleri söyleten var. Gezi'yi onlar örgütledi, 'Diktatör' dedirtti.
Nefret tohumu ektiler.
Ama hiçbiri işe yaramadı.
Çünkü o milletin 'Reis'i idi.
Devreye Gülen'i soktular.
Yine olmadı.
Sonra PKK ve DAEŞ, ardından uçkur düşkünü Can Dündar… Hepsi de Erdoğan'ı istedi.
Erdoğan'a 'Git ki bitsin' diyorlar.
Yani bize 'Diz çökün' diyorlar.
Ne Erdoğan'ı veririz, Ne de diz çökeriz!
***
FETÖ medyası ve Gülenci troller "İstihbarat zafiyeti var"mış gibi bir algı operasyonu yürütüyor.
Patlamaları da Gülenci polislerin tasfiyesine bağlıyorlar.
Amaç FETÖ'nün Emniyet ve istihbaratta yeniden etkin olması.
Son çare olarak teröre bel bağlayan FETÖ, örgütlerle işbirliği içine girdi.
Gülen'in istihbaratçı polisleri de teröristlerle ilişki içinde.
Zaman'ın eski Dış Haberler Editörü Mustafa Edib Yılmaz, Twitterda paylaştıklarıyla Türkiye'yi 'kan ülkesi' olarak gösteriyor.
Hain herif patlamanın ortasında kalmış bir bebek arabasının fotosunu yayınlayarak, "Türkiye'nin durumu budur" mesajı veriyor.
Ah benim güzel ülkem, ah… Üç tarafı denizle çevrili, üzerinde dört mevsimin yaşandığı güzel yurdum… Biliyorum sen, puştlara, alçaklara rağmen büyümeye devam edeceksin.
Çünkü kaptan köşkünde Erdoğan var!