Yemezler oğlum, yemezler!
17-25 Aralık yalanlarının halkta karşılığı yok.
Hala anlamadınız mı?
Şovu bırakın artık!
Darbeci Feto iyice deşifre oldu.
ABD'de bile barınması zor artık.
Kendine yer arıyor.
Türkiyedeki adamlarının çoğu da kaçtı zaten…
Feto'nun niyeti vatanı ele geçirmekti.
Beceremedi.
Önce Allah, sonra Reis planını bozdu.
Aynı şeyleri ısıtıp ısıtıp sofraya koymayın.
Millet yemiyor.
Kaç seçim geçirdik.
Sonuç ortada… Bit-ti-niz!
***
Kart zampara Can Dündar dün Çağlayan Adliyesi'ndeydi.
Hala şov peşinde.
Masum olmadığını o da biliyor.
'25 Aralık dizisi yargılanıyor' yalanıyla yırtacağını sanıyor.
Kimseyi kandıramazsın Can.
Cahil yerine koyduğunuz bu millet kimin ne mal olduğunu anladı artık…
Sen Cumhurbaşkanına hakaret et, vatana da ihanet.
Sonra 'gazeteciyim' diyerek sıyrılmaya çalış…
Var mı böyle bir şey!
Yine 'Basın özgürdür' de, seni eleştirdim diye beni de mahkemeye ver…
Biz basın değil miyiz ağa?
Senin sövme ve hakaret etme özgürlüğün var da benim eleştirme özgürlüğüm yok mu?
Neyse.
Rus dölleri bile inan senin yaptığını yapmadı Can…
***
Ula Hasan!
Ula Hasan!
Ula sen!
Şehirlerin değil, dağların adamısın be!
Paşa deden yüzünden mecburen yalılarda kaldın…
Kader işte…
Bu Hasan var ya bu Hasan… Cins adamın biridir…
Dedesi
Cemal Paşa'yı, bir Ermeni öldürmüştü.
Dedesini öldürenin torunuyla
Ermenistan'da kucaklaştı be.
Her yürek bunu yapamaz!
Nasıl biri olduğunu anlayın işte.
Koca Cemal Paşa'nın torunu, Ermenistan'da Soykırım Anıtı'na saygı sunup, çiçek koymuş!
Sonra dedesini öldüren Ermeni suikastçı itin torunu
Armen Grigoryan'la sarılıp koklaşmış…
Karakter meselesi!
Böyle birinden ne beklenmez ki.
***
Başta dedim ya; Bu adama dağlar yakışıyor!
Kandil itlerini çok sever…
Boşuna PKK propagandası yapmıyor yani!
Hasan Cemal, 'Delila'yı da bu sevda için yazdı.
Kitabı okudum.
Dağa çıkasım geldi!
Tabii kızgınlığımdan!
Tuğçe Tatari'nin
'Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır'da Değildim' kitabı da öyle…
Özendirici ve teşvik edici…
Oysa Kandil kim bilir kaç Delila'ya, kaç Baran'a ve kaç Rojin'e mezar olmuştur.
Yine kim bilir dağa kaldırdıkları kaç küçük çocuğa tecavüz etmiştir bu şerefsizler…
Gaziantep 3. Sulh Ceza Mahkemesi, Hasan Cemal ve Tuğçe Tatari'nin dağa çıkmayı özendiren kitapları için toplatma kararı aldı…
Hasan Efendi kızdı ama bence geç bile kalındı.
***
İşte Hasan Cemal'in kitabından birkaç satır:
'Yaşamak direnmektir!
Delila'nın sesi bu: 'Berxwedan jiyane!'
Gözlerimin önünde sıra sıra, kat kat Kürdistan dağları uzanıyor.
Doruklar karlı, tepeler sis içinde.
Bu dağlar sanki büyülü dağlar!
Etraf o kadar güzel ki.
Yağmur çiseliyor.'
Bu satırlar hangi Kürt çocuğunu dağa çıkarmaz ki...
Gençleri ölüme değil sanki turistik bir geziye çağırıyor Hasan efendi.