Diyarbakır ajan kaynıyor.
Baro Başkanı Tahir Elçi'yi ya ajanın biri, ya da PKK öldürdü.
Elçi'ye siper olan polisimizi de şehit ettiler.
Karizması çizilen Putin'in gözü döndü.
Pekala olayın arkasından o da çıkabilir.
Tahir Elçi her ne kadar CNN Türk'de, "PKK terör örgütü değil" dese de ölümü üzüntü yarattı.
Şehit olan Kahramanmaraşlı polisimize de çok yandık...
Olaylara tek yönlü bakmamak lazım.
***
Mesela karşı mahalleye göre medyaya baskı ve sansür derinleşiyormuş… Baskı kuran kim?
Yazması engellenen kim?
Adliye salonlarını ikinci adres yapmış biridir bu yazıyı yazan… Hem de basın özgürlüğünün yılmaz savunucusu olduğunu iddia edenler yüzünden.
Casusluktan tutuklandığı için malum çevrenin kıyameti kopardığı
Can Dündar mesela…
Elinden gelse yazmama engel olacak.
130 bin gayme istiyor.
Özgür basıncı(!) Aydın Doğan da 200 bin lira.
O kadar parayı bir arada görmüşlüğüm yok.
Dava manyağı ettiler beni.
Daha saymadıklarım da var.
Ahmet Hakan, M. Yakup Yılmaz gibi.
Fethullahçı Terör Örgütü'ne mensup gazeteci taifesinin açtığı davaların sayısını unuttum.
Soralım şimdi bu tezviratı yapanlara.
Asıl baskı ve sansürcü siz değil misiniz?
***
Onlar şunu istiyor.
Her gün Cumhurbaşkanı'na sövmek serbest olsun.
İstediğimizi yazalım.
Karalayalım, İftira atalım, Ailesine saldıralım, Devlet sırlarını ifşa edelim, Hükümeti indirmek için elimizden geleni yapalım ama bize dokunmasınlar.
***
Cumhurbaşkanı sanki malum isimlere durduk yere dava açıyor.
Sövmediğiniz gün mü var ki!
İftira ve yalanlarla algı çalışması yapmadığınız an yok be!
Sizin hakaretlerinizin yanında benimkiler zemzemle yıkanmıştır.
Onlar gibi Cumhurbaşkanının
'yüzüne tükürün' demiyorum.
Sadece yaptıkları hakaretleri eleştiriyorum.
Teröre verdikleri desteğe isyan ediyorum.
Can Dündar'a da zampara diyorum. Belgeli konuşuyorum.
***
Meydan, Hürriyet, Zaman, Yurt, Özgür Gündem, Özgür Düşünce, Posta, Taraf, Cumhuriyet ve Sözcü…
Algı oluşturmak için çıkıyorlar.
Yalan ve iftira makinesi gibiler.
Hakaret dolu yazılar bu gazetelerde yayınlanıyor.
Örneğin AK Parti'li seçmene
'bidon kafa' 'göbeğini kaşıyan adam', 'koyun sürüsü' gibi hakaretleri bu medya da okuduk.
***
İşbaşındaki hükümete darbe yapmak isteyen Paralel İhanet Çetesi'nin sözcüsü de bunlardı.
Can Dündar,
Erdem Gül, Ahmet Altan,
Perihan Mağden, Yasemin Çongar,
Hasan Cemal, Cengiz Çandar,
Sedat Ergin, Ertuğrul Özkök,
Emin Çölaşan, Uğur Dündar,
Necati Doğru, Bekir Coşkun,
Mehmet Yakup Yılmaz, Yavuz Baydar,
Mümtazer Türköne, Ekrem Dumanlı,
Bülent Keneş, Mehmet Baransu,
Gültekin Avcı, Cevheri Güven,
Murat Çapan, Özgür Mumcu,
Ömer Şahin gibi iftiracılar da bu gazetelerde yazıyor.
Bunlar kendileri için 'özgürlük', bizim mahalledekiler için 'ölsün' istiyorlar… O mahalleden bizim mahalleye sağanak gibi dava yağıyor.
Ellerinden gelse bize nefes aldırmayacaklar… FETÖ yaptıklarını unuttu.
Keşke Erdem Gül ve Can Dündar tutuksuz yargılansaydı.
Keşke Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi öldürülmeseydi.
Keşke ona siper olan polisimiz şehit düşmeseydi.
Daha çok keşkemiz var.