Bunlar çok tehlikelidir. İnsan değiller ki.
Korku filmlerindeki karakterler inanın bunlardan iyidir.
Testereli adam ve Frankenstein daha insancıldır.
Vicdanları yok!
Allah korkusu da…
Nice suçsuz insana kıydılar…
İnsanlığın yüz karası bunlardır.
Çok insanlık suçu işlediler.
Vatana bile ihanet ettiler.
Cezaları çok ağır olmalı çok!
Ekrem Dumanlı…
Erdoğan'a meydan okuyan şu adam.
Yazılarında hedef gösterdikleri hapishanelerde çürüdü.
O şimdi kayıp…
***
'Selam Tevhid'de kumpas' soruşturmasında hakkında yakalama ve gözaltı kararı olan Dumanlı nerede?
Bilinmiyor.
FETÖ'nün ıcığını cıcığını bilen
Latif Erdoğan, Dumanlı'nın yurtdışına kaçmış olabileceğini söylüyor.
Doğrudur.
Dumanlı'nın
Zaman'ın başından ayrılması bence bir tezgahtı.
Planın ilk adımı buydu.
Milleti cambaza baktırdı.
Arkadan da tüydü.
Aksi olsaydı çoktan savcılığa başvurur,
"Ben buradayım" derdi.
***
Ben ve Haber Müdürümüz Temel Eren de birer FETÖ mağduruyuz. İki
yıl bize kan kusturdu bu şerefsizler.
Beraat etmemize rağmen hala
Google amcada adımız
'çete üyesi' olarak geçer.
Mahkeme P.İ.Ç.'in iddia ettiği hayali çeteyi bulamadığı için bizi beraat ettirdi.
Yayınladığımız bir tefeci haberi yüzünden çeteye yardım etmekle suçlandık.
Malum yazar çizer takımı hükümete darbe yapmak için haber yaptı, adına da basın özgürlüğü dedi.
Biz bir tefeciyi haber yaptık diye çete üyesi olduk.
Üstelik bu haberi bize, halen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olan dönemin Ankara Emniyet Müdürü Zeki Çatalkaya verdi.
***
Tefeci 400 kişinin kanını emmişti.
Teknik takibe alındı.
Adım adım izlendi.
Sonra da gözaltına alındı.
Dört gün sorguda kaldı.
Tutuklanacağı sanılıyordu.
Ama bu tefeci, FETÖ'cü savcılar sayesinde adliyenin bir kapısından girip, diğerinden çıktı.
Meğer FETÖ'nün
'Himmet' paralarıyla faizcilik yapıyormuş.
Bize kumpası
Ankara eski Organize Suçlar Şube Müdürü Şamil Osmankaya kurdu.
Adam haberimize
'yalan' damgasını vurdu.
Onca mağdura rağmen.
Kendini hakim yerine koydu it.
Fezlekeyi hazırlayan Şamil Osmankaya da Dumanlı gibi kayıp.
Şimdi meslekten ihraç edildi.
***
Üç kuruş için evini, arabasını tefeciye kaptıran insanların mağduriyetini yazdık.
Yani gazetecilik yaptık.
İftira atmadık.
Kara da çalmadık.
Başımıza bu işler geldi.
Ama Sözcü, Zaman, Yurt, Cumhuriyet, Hürriyet, Posta, Birgün, Meydan ve Taraf, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesine hergün iftira attı. Onu indirmek için yığınla tezgah kurdular...
Adına da
'basın özgürlüğü' dediler.
***
Kısacası
Ekrem Dumanlı'nın suçu çok.
Hükümeti yıkmak için PKK ile işbirliği yapan oydu.
Gülten Kışanak'ın ayağına kadar gitti.
Sözcü, kurulduğu 2007 yılından beri Erdoğan'la ilgili itibar cellatlığı yapıyor.
Gazete değil sanki
'algı' makinesi…
İkisinin yaptığına da basın özgürlüğü dediler hep…
Ulan bizimki neydi?
Ahmet Hakan, Aydın Doğan, Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak, Ertuğrul Özkök ve diğerleri…
Somut ve belgelenmiş o kadar çok suçunuz var ki?
Kurtulamayacaksınız.