Cemil Bayık HDP için ekrana çıkıp oy istedi.
Hayret!
Bu çete daha önce böyle bir çağrı yapmamıştı ki...
Bu sefer tam kadro seçime asılıyorlarsa bu işte bir itlik var demektir.
HDP'lilerin de aynı anda dağa çıkması akla bir şeytanlık olduğunu getiriyor.
Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Cemil Bayık da eş zamanlı açıklama yapmazdı.
Ne oldu?
Şimdi hepsi birden 'çözüm' lafı etmeye başladı.
Kesin bir puştluk var!
Ama ne?
Dış güçlerin taşeronu olan 'Kandil Çetesi'nin 'iç savaş'
için yanıp tutuştuğunu biliyoruz.
Seçimi sabote edebileceklerini de.
***
Dağı ve terörü iyi tanıyan eski bir asker
'Hedef nedir?' diye soruyor.
Birkaç tehlike var.
1 Kasım çok önemli!
Ölüm kalım meselesi gibi.
PKK üst aklın emrini harfiyen yerine getiriyor.
Yaşananlar orta ve uzun vadede iç ve dış güvenliğimizi tehdit edebilir.
Cizre gibi sözde kurtarıldığı iddia edilen ilçe sayısı artırılmak istenebilir.
Kalabalık bir terörist grubu bir karakolumuza saldırıp ele geçirmeye de çalışabilir.
Alan hakimiyeti önemli.
***
Bu itler güvenlik güçlerini halkla karşı karşıya da getirebilir.
Halkı canlı kalkan yaparlar.
O bölgelerde seçim yaptırmazlar.
Sandıkları yakabilirler.
Güneydoğu ajan kaynıyor.
Seçimin meşruiyetine gölge düşürmek için her tezgahı yapar bu puştlar.
Kaos için iç ve dış odaklar boş durmuyor.
Artabilecek çatışma ortamında yaşanacak sivil kayıpları da devlete mal ederler.
Konuyu AB ve BM gündemine bile taşırlar.
Uluslararası gözlemciler Türkiye'ye sokulur.
PKK yerel bir güvenlik gücü gibi şehirlere inebilir.
Ve iç savaş başlar.
Ardından BM müdahalesi gelir.
***
PKK'nın kayıpları büyük.
Ama cesetleri bulundukları yere gömüyorlar.
Bu yerler zamanı gelince toplu mezar olarak dünya basınına açılacaktır.
Ve
"TC katliam yaptı, toplu kıyım yaptı" gibi iddialarda bulunacaklardır.
Uluslararası meşruiyet için zemin arayacak şerefsizler.
Türkiye'de çok az kişi PKK'yı ve terörü tanır...
Kafasının üstünden mermi geçmeyen adamlar her akşam malum ekranlarda ahkam kesiyor.
PKK'nın şehirlerle irtibatı kesilmeli.
Hatta yeni bir KCK operasyonu yapılmalı.
***
İmralı'daki ufukta bir ışık gördü ki, devreye girmedi.
Güya Öcalan 1 Eylül'de
'Barış' çağrısı yapacaktı?
Yapmadı.
Apo,
Demirtaş'ı yedi.
Neyse.
Örgütün geliri büyük.
Uyuşturucu işi onda.
Yiyecek içecek işi de...
Sadece kaçak çaydan yıllık geliri 600 milyon lira.
Ve kaçak sigara…
3.25 liraya alınıyor, 9 liraya satılıyor.
Kârı görüyor musunuz?
Daha keneviri, eroini saymadık bile.
***
Son söz:
Suruç'u PKK biliyordu.
Katliam
MOSSAD'ın işi…
Kandil çetesinin
'HDP'ye oy verin' çağrıları hafife alınmamalı.
Arkasında bir kalleşlik var.
Doğan medyası, Gülen örgütü ve PKK'nın birlikte hareket ettiği akıldan çıkarılmamalı…
CHP'nin başı
Kemal Kılıçdaroğlu bile PKK'nın silah bırakmayacağını ekrandan söyleyerek örgüte destek verdi…
Demek ki turpun büyüğü torbada.
Saflar sıklaştırılmalı.