"Aklıma geldi bu kutsal topraklarda ölebilirim.
İslam yanlış anlaşılan bir din oldu.
Suçlusu Müslümanlardır.
Bu tür diyalogları Diyanet İşleri'nin kurması gerekir.
Ancak, hükümete bağlı bu kuruluş özgürce hareket edemiyor…"
Bu sözler FETÖ lideri Fethullah Gülen'e ait…
Tarih 10 Şubat 1998 Salı…
Vatikan'da, Katolik dünyasının lideri Papa II. Jean Paul'ü ziyareti sırasında aşka geldi bu sözleri etti.
Orada ölmek istedi.
Müslümanları yerdi.
Papayı övdü.
Diyanet'i ise suçladı.
***

Gülen, Vatikan'a giderken Papa'ya değerli bir Hereke ipek halısı ile işlenmiş bir gümüş vazo götürmüştü.
Papa da Gülen'e Aziz Paulus ile Potrus'un altın kabartma bir tablosunu armağan etmişti.
Adamın Yahudi ve Hıristiyanlarla ilişkisi çok eskiye dayanır.
Diyanet İşleri'ne kızgınlığı da eskidir Feto'nun.
Çünkü Mason'dur.

Bu örgüt yıllardır kuzu postuyla ortalıkta cirit attı.
Her yeri talan etti.
Ajanlarını her yere soktu.
En çirkin iftiralar onlardan geldi.
Niyeti 'halife' ayağına devleti ele geçirmekti.
Kumpaslarla yüzlerce insanın kanına girdi.
Hep sinsi sinsi çalıştı…
Böyle palazlandı…
Devleti ve milleti bu şekilde soydular…
İnsanların yatak odasını ve özelini filme çektiler.
Sonra şantaj yaptılar…
Siyaseti kasetle dizayn ettiler.
KK CHP'nin başına kaset sayesinde geldi.
TIR'ları casusluk için durdurdular.
Devlete, millete meydan okudular.
Bu örgüt para için fuhuş oteli bile işletiyor.
Otele bir yüksek yargı mensubunun hamilik yaptığı iddiası var…
Duyunca şok oldum.
Aklım almadı.
Sahte delillerle insanların ömrünü çalanlar her şeyi yapar.
Çünkü onların vicdanı yok.
Onlar için İslam'ın da, insanın da önemi yok.
Para için yaratıldılar.
Devleti de bunun için sattılar ya.
İsrail ve ABD uşağı oldular.
Hain ve puştturlar…
Soru çalıp militan yetiştiren de bunlardı.
Memleketi böyle ele geçirecekti vicdansızlar.
Adana'da 22 otel fuhuş yaptırdığı için Valilik kararıyla kapatıldı…
Hepsi mahkemeye gitti. Paralel İhanet Çetesi'nin (P.İ.Ç.) otellerinin kapatılması kararını iptal ettiler.
Karara polisler bile şaştı.
Meğer işin içinde sağ gösterip sol vuran bir yüksek yargı mensubu varmış.
Fuhuş otellerini himaye ediyormuş.
O yargı mensubu kim?
Ya o savcı?
Hepsi biliniyor.
Adamlarda kumpas var, Yalanın kralını söylerler, Şantaj var, Düzmece delil üretim merkezi de var, Fuhuş var, Siyasetçi ve işadamlarının yatak odası görüntülerinden oluşan 10 binlerce kasetlik koleksiyon da...
Cumhurbaşkanı Erdoğan nasıl bir çete ile uğraşıyor anladınız mı şimdi?
Eğer başımızda Erdoğan olmasaydı yanmıştık vallahi.
CHP'si, MHP'si ve HDP'si böyle bir örgütün kucağına düştü işte…
Bu çetenin işi 7 Haziran'da vereceğiniz oylarla biter.