Aslında bugün Adana Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek'in MİT TIR'larını durduranlara karşı yaptığı kahramanlığı yazacaktım…
Yarına kaldı…
Çünkü palavracı Yurt gazetesinin sahibi Durdu Özbolat'ın ipliğini pazara çıkaran yazım, adamı kudurttu…
Öyle ipe sapa gelmez, aslı astarı olmayan yalan dolu bir yazı kaleme almış ki yazdıklarını ona yedirmesem olmazdı.
Durdu'nun yazısının her kelimesi için ayrı ayrı dava açıyoruz.
Yalan yazmanın faturasını ona ödeteceğim!
***
Demiştim ben…
Ama dinlemedi…
Gazete patronluğu zor iştir.
Çankaya meclis üyeliğine benzemez.
Gazetecilik düstur ister, destur ister, istikrar ister.
Yani ister oğlu ister…
Zor iştir gazetecilik.
"Uludere'de vur emri Başbakan'dan!" başlığı atmaya ise hiç benzemez.
Bak Durdu efendi; Beni iyi dinle!
Biz senin gibi yalan konuşmayı ve yazmayı sevmeyiz.
Mert adamız…
Yaptıysak,
'Yaptık' deriz.
Karadenizlilerin tarzı budur.
Patronun KK gibi çark etmeyiz.
Derya Sazak'ın dokunulmazlığın bitmeden
'hileli iflas'a hazırlandığını söylemesi ve bunu benim yazmam kimyanı bozduğunu biliyorum.
***
Bak arkadaş;
46 yıllık meslek hayatımda hiç yumurta küfesi taşımadım.
O yüzden rahat yazarım.
Senin gibi kırıklarım da yok.
Olsa herhalde böylesine cesur yazılar yazamazdım.
Bunca yıllık gazeteci olarak mal mülk edinmeyi beceremeyen bir yeteneksizim.
Dört yaprak gazete çıkaranın hanı, katı, arabası varken, benim hala borcunu ödediğim eski bir evden başka bir şeyim yok.
Bu konuda sizler gibi yetenekli değilim…
Evet bu yüzden
Ali Demirçalı'nın kiracısıydım.
Ama iddia ettiğin gibi orada bedava oturmadım.
Her ay Akbank-Toros Şubesi 007....... hesabına tıkır tıkır kiramı yatırdım…
Dekontları duruyor.
İstersen kira meselesini arkadaşın Demirçalı'ya sor.
***
Yalanın tokat gibi yüzüne iner.
Mustafa Tuncel meselesine gelince…
Adamın başı sağ…
Adana'daki tutmalarında mutlaka telefonu vardır.
Arzu edersen ona bir açıklama yaptır.
Hem belediye kapısını rant kapısı belleyenlerin kimler olduğunu da sana açıklar.
Biz maaşımızı patronumuzdan alırız…
Sağ olsun hiç aksatmaz.
Kimseye muhtaç da etmez.
'Tetikçi' ve
'müsvette' ifadelerini sana iade ediyorum.
Ben doğru olduğuna inandığım her şeyi yazarım.
Talimatla yazı da yazmam!
Çok şükür.
Çalmıyorum.
Haram da yemiyorum…
Kimseyi tehdit etmiyorum…
Aksini iddia eden varsa çıkıp ispatlasın…
***
Gelelim Ankara'daki çete tezgahına…
Tulumun bacağından atmasaydın böyle bir dava olmadığını görürdün.
Ortada ne bir çete var ne de alınmış bir ceza…
Anladın mı Durdu!
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
'Örgüt yok, delil de' diyerek verdiği beraat kararını arkadaşın
Kemal Muratoğlu'ndan sor.
Tetikçi kim anladın mı?
Gazetem büyük…
Sorumluluğumuz da…
Tabii bunu senin gibilerin kafası almaz.
Son söz:
Bu yalanları sana mahkemede yedireceğim Durdu efendi…
Kirli haber kaynakların seni güzelce kullanmış.
Benim alnım açık…
Ama ya senin?