Ümit Ergün isimli vatandaş, CHP'nin 'Milletçe alkışlıyoruz' reklamındaki alkışlamanın tahrik edici olduğunu, karşıt görüşün protestosu olarak anlaşılacağı için kavga çıkarabileceğini gerekçe gösterip savcılığa suç duyurusunda bulundu.
KK'nın istediği de buydu galiba.
Teşkilat ikinci Gezi için zemin hazırlıyor.
Seçmeni militanlaştırmak için 12 Eylül öncesini çağrıştıran mizansenlerle doldurulmuş reklam filmlerini televizyonlarda döndürüp duruyorlar.
Maksat kavga çıkarmak.
Çünkü iş tahrik edici, Kızdıracak türden.
Gerçi adamın işi tahrik ya!
Tahrik etmeyi seviyor…
Aradığı da o.
"Biri gözüme yumruk atsın, mağduru oynayayım" havasında adam…

Yeni CHP Türkiye'yi kalkındıracak projelerle yola çıkacağı yerde insanları suça teşvik eden tercihlerle işe başladı…
KK ile Ali Taran bu seçim kampanyasında olacakları üç aşağı beş yukarı biliyor.
Kavganın da CHP'ye yarayacağını sanıyorlar.
Kıs kıs gülmeleri bundan.
Kemal Kılıçdaroğlu tarz olarak kavgacı biri.
Oy uğruna vatandaşını kavga ettirene bu millet iyi gözle bakar mı?
İşte bunun farkında değil.
Ulusalcı yazar Nihat Genç bile, CHP'nin 'alkış' üzerine kurduğu seçim stratejisini yerden yere vurdu.
KK'ya, "Biz de sizi alkışlıyoruz Kılıçdaroğlu!
Bir büyük kitle partisini umut olmaktan çıkartıp 'karikatür' haline getirdiğiniz için" boşuna demedi.
Hakikaten adam CHP'yi boş çuvala döndürdü.
Soner Yalçın'ın kavganın fitilini ateşleyen yazısına ise yarın değinirim.

Bizim jargonda haber kutsal, yorum hürdür…
Ustamız bize böyle öğretti.
İşin tabiatı da böyledir.
Haber özgün ve saf olmalıdır.
Olay yalın ve katışıksız anlatılmalıdır ki milletin haber alma hakkı tarafsızca yerine gelsin.
Kutsal olan habere bu yüzden yorum katılmaz!
Yorum bambaşka bir şeydir.
Yazarın kişisel görüşüdür.
Katılırsınız ya da katılmazsınız.
Dili sivri, Bıçak gibi de keskindir.
Tadı böyle çıkar çünkü.
Adı üstünde yorumdur bu.
Habere yorum katmak ise günahtır.

Dikkat ettim; FETÖ örgütüne ait Zaman gazetesinde haberler hep 'haber analiz' diye okura sunuluyor…
Yani haberin kutsallığı bilinçli bir şekilde ortadan kaldırılıyor.
Okuru kandırmak için bu yolu seçtikleri belli.
Yazıyı özellikle dini motiflerle de süslerler ki inandırıcı olsun!
Tabii habercilik bu değil.
Yorumu haber yerine uyuşturucu hap gibi okura yutturuyorlar.
Yani şeytanlık yapıyorlar.

Can Dündar'lı Cumhuriyet de Zaman'dan farklı değil.
O da hükümete çakmak için yalan yazıyor…
Sözcü, Hürriyet, Yurt, Taraf gibi gazeteler, Ağrı'daki PKK saldırısını neredeyse 'Hükümet' e yıkacaklar.
AK Parti'ye vurmak uğruna PKK saflarına geçtiler.
PKK'ya ağıt yakmadıkları kaldı bir tek..
Selahattin Demirtaş manşetlerinden inmiyor.
Kobani tezgahıyla 50 kişinin ölümüne sanki o sebep olmadı.
PKK'lıları köylere sanki o salmadı.
Bir de utanmadan 7 Haziran için tahmin yapıyor:
"AK Parti iktidar olamaz!" Malum gazetelere bakın, bugün HDP'yi nasıl yağlayacaklar görün.