Partilerde kıyamet kopmuştur şimdi.
Listeye girenler, giremeyenler...
Seçilecek yerde olmayanlar ezik halde, kimi kendini rakıya vurmuş kimi de köşesine çekilmiştir şimdi…
Dava adamı olanlar ise listeye girip girmediğine bakmadan araziye vurmuştur kendini.
Listelerle ilgili duyumlarımız oldu tabii ki.
Ama doğrusu duyumlar üzerine değil, gerçekleri konuşmak.
Onu da sonra yapacağız.
Önce şu peynire, pardon ham çökeleğe bir bakalım hele…
***
Onu hiç sevemedim.
İnsanlar sanatçıda kendinden bir parça bulmalı.
Sanarçı öyle sevilir.
Bunda sevilecek hiçbir şey bulamadım.
Antipatik, uyuzun teki.
Frekansımız uymadı.
Niye bilmem.
Çirkin bir mahluk o…
Lafı çirkin, Kendi çirkin, Yaptıkları çirkin.
Kısacası her şeyi çirkin.
'Ham çökelek' dediği günlerden beri sevilmedi.
Herkes de aynı düşünmüş olmalı ki sabun köpüğü gibi söndü gitti.
Çakalın meşhur olmak için atmadığı takla kalmadı.
Şarkıcılığı denedi, beceremedi.
Tutmadı yani…
Atilla Taş'tan bahsediyorum.
'Ham çökelek' isimli parçasıyla hafif bir rüzgar estirir gibi oldu o kadar.
Sonra tarz değiştirdi…
Cumhurbaşkanı'na ve Başbakan'a hakarete başladı…
Terbiyesizleşti yani.
***
'Hakareti' iş edindi.
Önce kadın sanatçılarla ilgili racona ters açıklamaları oldu.
Delikanlılığa aykırı laflar etti.
Mesela
Tuba Ü. için,
"Onunla aşk yaşadık.
Benden çocuk aldırdı" dedi…
Zaten bu cümle, karakterini özetledi.
Delikanlı böyle konuşmaz.
Özelini uluorta anlatmaz.
Tuba, ağzının payını verdikten sonra onu dava etti.
***
Ama Atilla Taş Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a ettiği hakaretlerle puşt medyada adından söz ettirmeyi başardı.
O kadar ileri gitti ki Başbakan
Ahmet Davutoğlu hakkında attığı bir tweet yüzünden gözaltına alındı.
Utanacağı yerde karakolda şov yapmaya kalktı taş baş.
Kısacası Twitter'daki 140 karakterle nice karaktersizlikler yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
'diktatör' dedi.
Bu iddiası doğru olsaydı
Suriye'deki gibi kazığa oturtulmuştu ya neyse…
***
Adından söz ettirmek için her gün 140 karakteri adice kullandı.
Ham çökelek, sonunda şöhret oldu.
Paralel medyanın hükümete ve Cumhurbaşkanı'na iftira atmak için çıkardığı yeni gazetesinde yazmaya başladı.
Fast Information
kültürünü bıraktı.
Uzun uzun yazmaya başladı yani.
İlk işi
SABAH yazarı
Hilal Kaplan'a çirkince saldırmak oldu.
Adamın mayası bozuk…
40 Osmanlı tokadı vursan ne yazar, yüzüne tükürsen ne yazar.