Fenerbahçe camiasına büyük geçmiş olsun…
Allah futbolcuları korumuş…
Çok kötü bir noktada otobüs kurşunlandı.
Şoför direksiyon başında hayatını kaybetseydi otobüs Balıklı Limanı üstündeki viyadükten aşağı uçardı…
Denize düşecek otobüsten de sağ çıkan olmazdı.
Planlı bir iş…
İki takım arasındaki kupa çekişmesini fırsat bildi şerefsizler.
Fenerbahçe takımı da özellikle seçildi.
Olay yeri tesadüf değil yani…
Kıyamet kopsun istediler.
Karşımızda nakış gibi işlenmiş bir kaos planı var…

Şu sıralamaya bakın.
Tarihte hiç olmamış bir elektrik kesintisi yaşadık.
Ülkenin tümü karardı bir anda...
Trenler, metrolar durdu, fabrikalar çalışmadı, ameliyatlar yapılamadı.
Aynı gün Berkin Elvan davasına bakan savcı DHKP-C tarafından makamında şehit edildi.
Bir gün sonra polise saldırdılar…
Sonra da Fenerbahçe otobüsü kurşunlandı.
Bunlar tesadüf olabilir mi?
Olağan bir iş değildi bunlar.
Otobüsün kurşunlandığı yeri iyi bilirim…
Ağustos'ta bile orası buz gibidir.
Bu aylarda ise insanın kanını dondurur soğuk.
'Kayık yolu' derler oraya.
Aşağıda Balıklı Limanı vardır.
Yol ikiye ayrılır.
Biri transit geçişlere, diğeri de Sürmene ilçesine gider.
Transit araçlar 6 metre yükseklikteki viyadükten geçer.
Aşağısı denizdir.
Belli ki otobüsün denize uçmasını, futbolcuların ölmesini istediler.
Düşünsenize hainliği…
Trabzonspor taraftarı bugüne kadar Fenerbahçe ile birçok iddialı maç yaptı.
Kavgalar çıktı, taşlar da atıldı ama hiç silah kullanan olmamıştı.
Otobüsün kurşunlandığı yer olan Sürmene, modernliğiyle bilinen bir ilçedir.
Of ve Tonyalılar kadar silahı sevmezler yani…
Olay 22.20'de meydana geldi.
O saatlerde de ayakta kalan olmaz.
Sokakta kedi bile göremezsiniz.
Otobüsün oradan geçeceği saati teröristlerden başka bilen olmaz.
Milyonlarca taraftarı olan Fenerbahçe'nin futbolcularını öldürmeye yönelik bir hainlikti bu…
Savcıyı şehit eden DHKPC'lilerin arkasından İngiliz ve Alman ajanlar çıktı…
Bu işte de parmakları vardır.
Ajanlar teröristlere hem para veriyor hem de hedef gösteriyor.
Terör destekçisi Cumhuriyet, Hürriyet, Zaman, Bugün, Taraf, Sözcü, Sol, Birgün gibi gazetelerin savcı cinayetinden sonra yazdığı yalanlar da dikkat çekici.
Başsavcı İstanbul Adli Tıp raporunu açıklamasına rağmen, Zaman gazetesi hala savcı Mehmet Selim Kiraz'ın üzerinden 10 kurşun çıktığını yazıyor.
Maksat nifak sokmak…
Başsavcı yalanlıyor, onlar ise yalan yazmaya devam ediyor.
Trabzon'da Fenerbahçe otobüsü kurşunlanıyor.
Trabzonspor hedefe konuyor.
Zaman gazetesi, Sümeyye Erdoğan'a suikast planıyla ilgili soruşturmadan CHP'li Umut Oran'ın adının çıkarıldığı yalanını yazıyor, Ardından Başbakanlık ofisine konan böceklerin kaybolduğunu iddia ediyor.
Başsavcılık her iki haberi de yalanlıyor.
Kaos çıkması için elinden geleni yapıyorlar.
Paralel Yapı'nın ABD'deki Türkiye aleyhtarı kampanyaları Ermenileri bile şaşırttı.
Bu kadar puştlar işte.
Kısacası Trabzon'daki kurşun 'kaos' kurşunuydu.
İtlerin "cambaza bak" demesine aldanmayın!..