"411 el kaosa kalktı", "Vay şerefsiz", "Gerekirse silah kullanırız", "Siyasi hayatı bitti", "Muhtar bile olamaz" gibi aşağılık manşetleri hep o attı. Aydın Doğan'ın tetikçisi Ertuğrul Özkök'ten söz ediyorum.
O bir zamanlar Hürriyet'in genel yayın yönetmeniydi.
Kabataş'ta yaşadığı çirkin saldırı karşısında tacize uğrayan Z.D.'yi, "Belgeni getir, görüntünü getir, yoksa inanmayız" diyerek ikinci kez taciz eden yılan dillinin biridir o…
Darbecidirler.
Aynı ekipten Etekli Yakup bir yıl önce, "Arınç, niye tahammül ediyor" başlıklı yazısıyla AK Parti'yi karıştırmak istedi.
Arınç onlara böyle bir fırsat yarattı.
'Okyanus Medyası'na da manşet oldu…
Açgözlüdürler.
Doymazlar.

Fethullah'ın Zaman'ı mutluluktan havalara uçuyordur şimdi.
Belli etmemek için haberi içten verdi Dumanlı Ekrem.
İşin kızışmasını bekliyor.
Karşılıklı atışlar başlarsa olayı manşete taşıyacak…
Paralel Cumhuriyet ise dayanamadı. 'Saraya isyan' manşetiyle çıktı dün.
Nefret dilinin amirali Hürriyet'in aradığı oldu.
O da 'Arınç Erdoğan'ı eleştirdi' başlığıyla verdi haberi.
AMK'nın Sözcü'sü ise sürmanşetten "Arınç kazan kaldırdı" dedi.
Birgün, Millet, Bugün, Taraf gibi okyanus medyası Abdullah Öcalan'ın mektubundan çok Arınç'ın açıklamasına önem verdi…

Bizim oralarda yağmur çoktur.
Güneş varken de yağdığı olur.
Biz ona 'Çakal yağmuru' deriz.
Kısa sürer.
Islatmaz bile…
Bu da öyle olacak.
Puştların beklediği olmaz.
Ama Arınç oyuna gelmemeliydi.
Çünkü barış sürecinin mimarı Erdoğan'dı.
Risk alarak bu işe soyundu.
Deniz Ülke Arıboğan gibi Paralel sevdalılarının izleme heyetinde ne işi vardı?