Eski komünistlerden Ankaralı bir televizyoncu, bayan çalışanlarının yanında "Zinaya yatkınlığım var" der dururdu.
Mesaj mı verirdi, ne yapardı bilmem…
Şaka da olsa bu yaptığının doğru olmadığını söyler, ona kızardım…

Evli barklı birinin ağzına yakıştıramazdım bu sözü.
Zina bekar için de çirkin bir şeydi.
Sonra M.'nin kırdığı cevizleri öğrenince onunla selamı sabahı kestim.
Bir daha da yüzüne bakmadım.
Ahmet Hakan da onun gibi biri.
Bir ay içinde üç ayrı kadınla yakalandı.
Adı zinacıya çıktı.
Köşesinden ahlak, etik dersleri veren, kulak çeken Hakan, ilk olarak Bodrum Gümüşlük'teki bir otoparkta sevgilisiyle öpüşürken yakalandı.
Daha sonra Nişantaşı'nda başka bir kadınla görüntülendi.
Astoria Alışveriş Merkezi'nde de esmer bir kadınla yakalandı.
Demek ki o da zinacı.
İnsan yazılarıyla ahkam keserken kendi hayatına da dikkat etmeli…
Hele İslamı bilen biri olarak daha hassas olmalı.
Ya olduğu gibi görünmeli ya da göründüğü gibi olmalı…
İçi dışı bir olmalı.
Yalanlar, dolanlar, takılan maskeler, kuşanılan zırhlar…
Bunlar hep asıl olanı gizleyen aksesuarlardır.
İnsan bir yere kadar tiyatro oynayabilir.
Gerçek ortaya çıkar, büyü bozulur.
Sindirella külkedisine dönüşür.