Geçtiğimiz hafta sonu millet olarak şanlı tarihimize yeni bir sayfa açıp yeni bir destan daha yazdık.
İstanbul'da 5 milyon kişi ile Yenikapı'dan dünyaya Çanakkale ruhuyla, "Tek millet, tek vatan, tek bayrak, tek devlet" diye haykırdık. Bu haykırış sadece Yenikapı ile mi sınırlıydı. Hayır.
Antalya, Ankara, İzmir, Isparta, Burdur ve Konya gibi diğer şehirlerdeki meydanları da dolduran kadını erkek, 7'den 70'e her yaştan insan bu tarihi güne tanıklık etti. Herkesin elinde sadece şehitlerin kanından rengini alan şanlı Türk bayrağımız vardı. Hep bir ağızdan "Bu millet eğilmez, Vatan bölünmez" diyerek dünyaya sesimizi duyurduk.
Hain FETÖ'cülerin darbesine karşı kahramanca direnen, tankların, bombaların, mermilerin üzerine korkmadan yürüyen milyonlarca Türk halkı bu kez meydanlardan sözüm ona demokrasi aşığı Batı'ya mesajı gönderdi.
Bön öyle hissediyorum ki; 'İmanlı Çılgın Türklerin' bu destanını vatan hainleri tarafından şehit edilen ve bugüne kadar teröre kurban verdiğimiz tüm şehitlerimiz cennetten huzur içinde izlemişlerdir. Çünkü, Yenikapı ve 81 ilde Türk, Kürt, Alevi, Sünni, sağcı, solcu, ülkesinin üzerine oynanan sinsi planlara omuz omuza, kol kola, "Türkiye'yi bölemeyecek ve kardeşi kardeşe kırdıramayacaksınız" mesajını da verdi. Yenikapı'da iktidar, muhalefet ve STK'lar dahil herkes oradaydı. Milyonlarca insan hem ülkeleri hem de Başkomutanımız Cumhurbaşkanımızın yanında yer aldı. Bu birliktelik bir Çanakkale ruhunun bir başka versiyonuydu. Ve bu görüntü "Söz konusu vatansa, gerisi teferruat" mesajıydı. En son Yenikapı görüntüsü ve 15 Temmuz'dan beri yaşananlar Çanakkale ile Kurtuluş Savaşı'nın başka yansınması gibiydi.
Dünyanın en kalabalık 'Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ni izleyen darbecilerin hevesleri bir kez daha kursaklarında kalmıştır sanırım. Bu heybetli görüntüye bakıp ürpermemek mümkün mü? Yenikapı ile birlikte 81 ilde eş zamanlı başlayan mitingler bize bir kez daha gösterdi ki; Türk milleti bir araya geldi mi, "Bize her yer Yenikapı. Bize her yer Çanakkale" oluyor. "Su uyur düşman uyumaz" misali bu nöbetler her daim her yerde Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023'e kadar sürmeli. Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın Çarşamba akşamı final nöbetinde söyledikleri iyi okunmalı. Bu olay nöbet olmaktan çıktı milli birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi koruma, kollama nöbetine dönüştü. Bana göre bu konu hudut boylarında askerimizin tuttuğu nöbet kadar hassas ve kutsal hale geldi. Eğer bu nöbetlerimi bu duygularla 100'üncü yıla kadar vukuatsız atlatırsak, bize her yer Yenikapı ve Çanakkale olur.
İşte bu duygularla önce Atatürk'ün, "Türk olmayı onur, Müslümanlığı gurur sayarım! Bol yıldızlı değil, ay yıldızlı bayrak altında saf tutarım. Ne mutlu Türkün diyene" cümlelerine ve Hazreti Ali'nin, "Her şeyi affedin, ama vatanınıza ihanet edenleri asla affetmeyin" sözlerine kulak verelim.