Tüm dünya koronovirüs illeti ile mücadele ediyor. Güzel ülkem ise hem virüs hem de ihanet çeteleriyle amansız mücadelenin içinde.
Bir insan yaşadığı toprağa, yurt dediği coğrafyaya ve ülkesinin değerlerine bu kadar mı nefret duyar? Bu millet sizi biliyor.
Her şeyin farkındayız. Nefretinizde boğulacaksınız…
Yerel yönetimler seçiminin üzerinden bir yıl geçti… Tarihin tozlu sayfalarına "Ankara'nın kayıp yılı" olarak kayıtlara geçti. Yavaş koca bir yılı 'Algı Yönetimi'yle geçirdi. Ankara'nın geçmişine bir çizgi çekmek yerine önceki yönetimlerle didişmek ve onlara çamur atmakla bir yılı heba etti. Yazık… Ortada sadece masallar var. Hayalleri olsa bir nebze onunla yaşamayı öğrenirdik. Maalesef hayalsiz olunca vatandaşa da hayal kurdurtmuyor.
'Beceriksiz' diyorum bazı dostlar alınganlık gösteriyor. Ya Allah aşkına bu şehrin asfalt yamasını, patlayan bir boruyu aylarca onaramayan bu beceriksizden ne bekliyorsunuz?Çıkmış yardım toplamaktan, vatandaşa yardım dağıtmaktan söz ediyor. Bu zihniyet yardımlaşmayı da beceremez.
Beceremiyor… Orada bile ayrım yapıyor.
Soruyorum; AK Partili meclis üyelerinin desteğiyle otobüs alım kredisi için yetki aldın. 60 milyon Euro'luk kredi mecliste onaylandı. Peki, bu otobüsleri neden almadınız? Ortada algı yönetimi var otobüs yok.
Korona günlerinde 'otobüslere aralıklı binin', 'sosyal mesafeyi koruyun' diye, bilim kurulunun tavsiyesi var. Geçtim yeni otobüsleri… Mevcut otobüsleri niye garaja tıktınız? Bu millete düşmanlığınız niye? Yoksa tasarruf ettim masalı mı anlatacaksınız? Milleti uyuttuğunuzu mu sanıyorsunuz? Otobüsler bugün lazım değilse ne zaman lazım?
Geldiğiniz gün 'Belediyenin 11 şirketi var. Hepsi de zarar ediyor. Kapatacağım' dediniz. Peki, zarar ediyorsa bugüne kadar neden kapatmadınız? Bu şirketlere ehliyet ve liyakate göre atama yapacağım dediniz. Adaletli bir atama yaptınız mı? Bu şirketlerde bir tek ehliyetli bırakmadınız. Hani nerede ehliyet? Nerede liyakat? Nerede Adalet? Lafla peynir gemisini yürümüyor. Siz yürütüyorsunuz. Bakın bu konuda başarılısınız.
Sahi peynir gemisini nasıl yürütüyorsunuz?
Peki, soruyorum size şu ana kadar 2 bin 700 kişiyi işe aldınız. Bu işe alınanlar arasında neden bir AK Partili yok. İYI Parti ve CHP üyelerine ağırlık verdiniz. Ama 'ben yapmayacağım' demiştiniz.
'Tarafsız olacağım' dediniz. 'Emek ve ekmeğin partisi olmaz' dediniz. 'Belediyelere yandaş doldurmayacağım' dediniz. Sonra Ankaralıya çıkıp 'Ben rozetsiz başkanım' diyorsunuz. Ben 'Ehliyete göre alım yapacağım' diyorsunuz. Nerede ehliyet? Aldıklarında bisiklet ehliyeti bile yok. Algı yönetimini iyi yapıyorsun. Ben size basit bir soru sormak istiyorum. Ankara'ya geçen yıl bir adet park yaptınız mı? Hadi ben göreve yeni geldim dediniz. Kabulüm… Büyük bir hizmet yapmanıza gerek yok. Küçük bir park bile yapmadınız. Eseriniz varsa ben alkışlamaya hazırım. Bir tek çivi çaktınız mı?
Geçen sene Ankara'nın ilçelerinde parklar kurudu. Mezarlıklar bakımsız kaldı. Gerekçe olarak 'israfı önleyeceğim' dediniz. Tamam, önleyin ama hem israfı engellemediniz hem de parkları kuruttunuz,
Seçim öncesi EYT'lilerden oy almak için bu konuyu çözeceğim dediniz. Seçimden sonra oy aldığınız EYT'lileri unuttunuz. Seçim bitti başınızın çaresine bakın mı diyorsunuz? 'Emeklilikte Yaşa Takılanlar' adına soruyorum.
CHP'li Çankaya ve Yenimahalle Belediyelerine asfalt ve kaldırımda sınırsız destek verirken AK Partili ve MHP'li belediyelerin bulunduğu ilçelere neden yeterli asfalt ve kaldırım desteği vermediniz? Neden belediyeler arasında ayrım yaptınız? Hani tüm Ankaralılara hizmet edecektiniz? Ne oldu tarafsızlığınız?
Yapılan sosyal yardımlarda bile partizanlık yaptınız.
Ankaralı seçmene 'İYI Parti teşkilatına giderek yardım alınız' diyerek adres gösterdiniz. Ekmeğin partisi mi olur? İnsanlar ihtiyaç sahibi ise onların bu zaafından yararlanarak bir partiye yönlendirmek rozetsiz başkanlığınıza yakışıyor mu? Mazlumun, garibin partisi mi olur. Kim ihtiyaç sahibi ise sormadan yardım etmeniz gerekmez mi?
Son olarak şunu sormak istiyorum. Bir yılda onlarca müdür ve daire başkanı değiştirdiniz.
Sabah atadınız akşam görevden aldınız.
Hakkınızı yemek istemem başarılı olduğunuz iki konu var. Birincisi 'algı yönetimi', ikincisi 'ayrımcılık'… Kin ve nefretiniz kişiliğinizin önüne geçiyor. İşte karnendeki kırıklar.
Dersine iyi çalış ikinci yılında notları yükseltelim. Bir tavsiye daha… Bugünler evden çalışma kuralı var. Sen de evden derslerini yürütebilirsin.
Sahi siz bu Ankara'yı yönetebilecek misiniz?