Öyle bir hikâyen olsun ki 'kararın' 'kararım' olsun. Nasıl mı?
Şimdi 'Yavaş, yavaş' izah edeyim… İttifaklar sonucu iki kutuplu bir seçim tercihi ile karşı karşıyayız. Ankara başkent olması nedeniyle sonuçları her daim 'merak'a açıktır.
Hal böyle olunca bir tarafta AK Parti'nin adayı Mehmet Özhaseki, diğer tarafta CHP'nin adayı Mansur Yavaş'lı seçim yarışı yaşanacak…
Mehmet Özhaseki halen partisinin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı… Siyasi yaşamı boyunca birçok başarıya imza attı. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde AK Parti belediyeciliğinin mimarlarından oldu.
Kayseri kabuğunu kırmakla kalmadı. Hizmet anlayışı ve yaptıkları örnek gösterildi. Bakanlık döneminde yerel yönetimlerin hep yanında oldu.
Davasını ve partisini hiçbir zaman terk etmedi. Görev verildiği her yerde 'O' vardı. Adaylık sinyalini aldığı gün itibarıyla Ankara için kolları sıvadı.
Resmi açıklamanın yapıldığı ilk gün TBMM bahçesindeki açıklamalarının en flaş cümlesi 'Projelerimizle yarışalım' oldu… O dakikalarda CHP veya diğerleri aday belirleme telaşı içindeydi. 'Yavaş'tan aldıkları çalışmayı neticelendirmekle meşguldüler. 'İYİ' bir telaş içinde gitti-geldi… Bugün adayımız dedikleri ismi karşılıklı bitirdiklerinin farkında bile değillerdi. Döndüler dolaştılar başa geldiler.
Yavaş'ın hikâyesine bakacak olursak… Beypazarı dışında seçimden seçime kendine parti arayışını görüyoruz… Partiler üssü tutumu ile gittiği her yeri karıştırdı. Yavaş, aday gösterildiği parti ve ortakları tarafından karşılıklı hırpalanmış bir isim… Yavaş'a yeni bir hikâye yazamayanlar Özhaseki üzerinden siyaset üretmeye çalışıyorlar…
Değiştirilebileceğinden tutun çekilebileceğine kadar… Olmayan bir sorun üzerinden iddia üretmek ile seçim stratejisi üretmek vizyonsuzluktur. Çare arayışıdır... İnsanların bir hikayesi olmalı… Tıpkı 'Özhaseki' gibi… Heybesi dolu olan Mehmet Özhaseki AKParti'nin (Cumhur ittifakı) adayıdır.
Vizyonu ortada… Sadakati tescilli…
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır…