Çağrı 'Ankara Ticaret Odası'ndan geldi… Masada 'Ankara'… Ankara Ticaret Odası VIP Salonu'ndayız… Akşam yemeğinin ardından salona geçildiğinde masanın etrafını yüreği Ankara için atan isimlerle donatmış.
Kentin için vizyonel birlikteliğin konuğu gazeteci dostum Deniz Gürel ve bendeniz… Ankara Ticaret Odası Yüksek İstişare Kurulu toplantısında 'Ankara' sunumu yaptık.
Bilinmedik ilk defa duyulmuş şeyler değildi… Şaşkınlık oluşturan ifadeler hiç olmadı.
Kızgınlığımız vardı… Kırgınlığımız gün yüzüne çıktı… Nedenine çok net… Geç kalmışlık...
Dünya başkenti dediğimiz Ankara hayata dair olmasa da kentsel yaşama geç kaldığı ortada. Bende bu geç kalmışlıkların altını çizdim.
Sevgili Deniz Gürel, üniversitelerin kent hayatına katkısını ortaya koydu.
Son dönem kente dair önemli işlere imza atılıyor olsa bile Cumhuriyet'in temellerinin atıldığı kent kabuğunu kırıyor. 'Ortak akıl'ın hayat bulmaya başladığı süreçte Sivil Toplum Kuruluşlarımız elini taşın altına koymaya başladı.
Ankara Ticaret Odası, kentin tüm süreçlerinde görüşüne başvurulan önemli bir görevi de yerine getiriyor.
Siyasi başkentliliğin yanısıra tüm sektörlerinde başkenti olan Ankara'nın öncü kent ve liderlik dokusu var.
Kentin sosyal yaşamında ve yaşanmışlıklarında her yere ulaşamaya çalışan Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran ve Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Yılmaz ile yönetim kuruluna güçlü bir alkış ve teşekkür iletelim.
TBMM eski Başkanı Cemil Çiçek Ankara'nın yaşayan yüzü… Cenazede, mevlitte, düğünde, açılışta, törende… ATO'nun Yüksek İstişare Kurulu Onur Üyesi… Özetle Ankara'nın her yerinde… Ankaralı yalnız değil… Çok daha güzel bir Ankara için kafa yoranlar var… Yarınlar için umutsuzluk umudumuz değil.