Tatilin, insanın ruh hali üzerinde olumlu bir etki yarattığı yadsınamaz bir gerçektir. Tatil, dinlenmek ve zevk aldığımız şeyleri yapmak için bir fırsattır ve bu fırsatı iyi değerlendirdiğimizde; fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden bir dengeye kavuşuruz. Peki ya tatil bittiğinde! Düşünmek bile kötü hissettiriyor öyle değil mi? Rahat olun, Özel Mavi Aile Danışma Merkezi'nden Psikolojik Danışman Cangül Özer'den aldığımız bilgiler, sizin ve çocuklarınızın tatil sonrası sendromuna girmenize engel olacak.
Fiziksel ve duygusal denge
Çocukların iç enerjileri yüksektir, bu nedenle bir yetişkinden daha fazla hareket etme ihtiyacı içindedirler. Tatilde açık alanda zaman geçirmesine, koşmasına, oynamasına fırsat verilen çocuk, birikmiş olan enerjisini atma şansı yakalar. Çocukların psikolojik dayanıklılıkları düşünüldüğünde, yaşam olaylarından bir yetişkine göre daha fazla etkilenirler. Bunun nedeni yaşadıklarını henüz bir yetişkin kadar irdelemek ve neden-sonuç ilişkisi kurarak anlamlandırmak konusunda, yeterli düşünme becerilerine sahip olmamalarıdır. Dolayısıyla, tatilde ailesiyle bir araya gelme, sohbet etme, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaşma imkanı verildiğinde, çocuk duygusal açıdan rahatlar ve yeni bir döneme hazır hale gelir. Çünkü çocukların, hem fi ziksel hem de duygusal açıdan "denge" ihtiyacı bir yetişkine göre daha fazla olur.
Ve tatil biter
Tatilin çocuğa sunduğu fırsatlar, tatilin sonlanmasıyla birlikte yerini; hayal kırıklığına bırakabilir. Zira çocuk tatilin bitişini; tüm gün anne-babasıyla beraber olmanın verdiği huzurun sona ermesi ve istediği kadar koşup oynamayı terk ediş gibi görebilir. Bu nedenle tatil dönüşü günlük rutine uyum sürecinde çocuklarda baş ağrısı, uykusuzluk, sindirim sistemi problemleri, iştahsızlık ve huzursuzluk gibi bazı belirtiler gözlemlenebilir. Ancak tatilin hem anne ve baba hem de çocuk için olumlu geri dönüşlerinin olmasını sağlamak ve tatil sonrası yaşanabilecek uyum sorunlarını en aza indirmek mümkündür.
"Hislerinizi onunla paylaşın"
Anne-baba olarak tatilin size hissettirdiklerini ve tatilden sonra günlük rutine alışmanın sizin için de kolay olmadığını çocuğunuzla paylaşmanız; onun hem sizi daha iyi anlamasını sağlayacak hem de hissettiklerinde yalnız olmadığını fark ettirecektir. Bu farkındalık, çocuğun, durumu zorlaştırmak yerine daha uyumlu hareket etmesine yardımcı olacaktır.
Psikolojik danışman Cangül Özer
Öneriler
Tatil sonrası uyum sürecini kolaylaştırmak için…
- Ev ortamında çocuğun uyması beklenilen kurallar, tatil döneminde hayatından tamamen çıkarıldığında düzeni de değişir. Bu durum çocuğun tatilden sonra uyum sürecini zorlaştırabilir. Bu nedenle kuralları tamamen kaldırmak yerine esnetmek daha uygundur.
- Okul-iş başlangıcı öncesinde kendinize ve çocuğunuza zaman tanıyın. Tatilden dönüşünüzü, iş ve okul başlangıcından en az birkaç gün önce yapmaya çalışın. Bu şekilde hem kendinize hem de çocuğunuza günlük yaşama geri dönüş için zaman vermiş olursunuz.
-Tatil ve sonrasıyla ilgili kendi duygu ve düşüncelerinizi çocuğunuzla paylaşın. Kişilerarası iletişimdeki en büyük engellerden biri de, kendi duygularınızı ifade etmek yerine, karşınızdakine öğüt vermeye çalışmaktır. Oysaki sağlıklı bir iletişimin temelinde empati duygusu yatar.
- Çocuğunuz için tatilin bir süre evde de devam etmesini sağlayın. İş ve okul sonrasında, onunla evde ya da dışarıda daha fazla vakit geçirerek, oyun oynayarak ve sohbet ederek, çocuğunuzun tatilden günlük rutine geçişini kolaylaştırabilirsiniz.
- Rutin yaşantısına geçmesinde ona yol gösterici olun. Tatil dönüşü çocuğunuzun akademik çalışmalara ve sorumluluklara hızlı bir dönüş yapmasını beklerseniz; fiziksel ve psikolojik rahatsızlık belirtileriyle karşılaşma ihtimaliniz artar. Bunun yerine çocuğunuza rutin yaşantısına dönmesi için görev ve sorumluluklarını sıraya koyması, keyif aldıklarından başlaması, zor olduğunu düşündüğü görevler için kendisine biraz daha zaman tanıması yönünde fi kirler vererek yardımcı olabilirsiniz.