Bireyin gelişimi veya işlevselliği üzerinde negatif etkileri olan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun çeşitli belirtilerinin olduğunu belirten Psikoloji & Pedagoji, Doç. Dr. Mehmet Palancı, "Dikkat eksikliği; Dikkati odaklayamama ve aşırı hareketli, dürtüsel olma kavramlarından biriyle veya ikisiyle birden karakterize olabilen bir bozukluktur. Gelen olarak dikkati sürdürememe, odaklanamama, uzun süreli dikkat gerektiren görevleri yerine getirememe, dış uyaranlarla dikkatin kolayca dağılması, sürekli hareket halinde olmak, çok fazla konuşmak, fazla koşmak ve tırmanma hareketi, düşünmeden cevap vermek, sıra bekleyememek, sabır gösterememek gibi özellikler bu bozukluğun başlıca belirtilerindendir. Bununla birlikte bu belirtilerin birden fazla ortamda, en az 6 ay süreyle ve 12 yaşından önce gözlemiş olması gerekmektedir. Hastalık yüzde 80 oranında genetik etkenlere bağlıdır. Çevresel faktörler ise yüzde 20 oranında tetikleyici olabilmektedir" dedi.
Bireyin doğumla birlikte meydana getirdiği ve değişime görece kapalı olan bir çekirdeği 'mizaç' olarak değerlendiren Doç. Dr. Mehmet Palancı "Bireyin mizacını bilmesi, anne babaların çocuklarının mizacını bilmesi, çekirdeğin en uygun koşullarda en sağlıklı şekilde yetişmesi ve filizlenmesi için önem arz etmektedir. Hayatımızdaki olgular veya davranış şekillerimiz mizacımızın bir getirisi olabilir bozukluk veya bir hastalık belirtisi aramadan önce kendimizi tanımamız ve kendi dinamiklerimize göre problemli davranışlarımızı çözmeye çalışmak çok önemlidir" dedi.