Çocuğunuzun karnesini nasıl alırdınız? Yanında "Takdir" ya da "Teşekkür" belgeli mi? Yoksa sadece tek bir kağıt olarak mı? Her anne ve baba, çocuğunun akademik yaşamı boyunca, büyük başarılara imza atmasını ister. Fakat bu uğurda fazlasıyla sağlanan maddi imkanlar, aslında farkında olmadan çocukların üzerine büyük bir sorumluluk yükler. Büyük beklentiler içine giren çocuklar, karne günü geldiğinde de, anne babalarını memnun edememe veya başarısız olma korkusu yaşarlar. Karne notunu çocuğun zeka seviyesi olarak görmenin ve küçük bedenlerden büyük başarılar beklemenin son derece yanlış olduğunu belirten Uzman Psikolog Özge Merve Türk, karne süreçlerinde ailelerin çocuklarına nasıl doğru davranış tutumları sergilemeleri gerektiğine değindi. Ayrıca çocuğun okul başarısını etkileyen faktörler ve nerelerde yanlış yapıldığını gösteren bilgiler de size bu yolda yardımcı olacak. Belki sizin çocuğunuz hazırlanma, motivasyon ve organizasyon eksikliği gibi nedenlerle karnesinde iyi sonuçlar getiremedi. Ama unutmayın! Bu dünyanın sonu değil!
Endişeli çocuk konsantrasyon güçlüğü çeker
Çocuğunuzun kapasitesi iyi olsa da kafası karışıksa ve endişeliyse dikkati dağılır ve derse konsantre olamayabilir. Çocuk depresif bir pozisyonda olduğu dönemde sürekli yorgun, uykulu, isteksiz olabilir ya da hiperaktif bir çocuk çok uzun süre ara vermeden dersi takip edemeyebilir. Öğrenme bozukluğu yaşayan çocuk geç öğrenir; harf karıştırabilir; okuma ve yazma konusunda güçlükler yaşayabilir ya da bunların dışında çocuğun işitme-görme gibi fizyolojik bir rahatsızlığı bulunabilir.
Tehditkar tutum olumsuz etkiler
Çocuğun okul süreci içinde bulunduğu şartları göz önünde bulundurmak ve bu duruma nelerin sebep olduğunu incelemek gerekir. Duygusal sorunların varlığı, çalışma alışkanlıklarının kazanılmamış olması, uygun ders çalışma ortamının olmaması ve okul içi olumsuz faktörlerin olması; anne babaların eleştirel, tehditkar ve aşırı beklentili tutumları çocuğun başarısını olumsuz yönde etkiler. Ayrıca anne baba arasında yaşanan çatışma durumlarına çocuğun şahit olması, sorunları çocukla paylaşma ve onu taraf olmaya zorlama gibi tutumlar da çocuğun psikolojik dengesini bozabilir. Yine kardeş kıskançlığı, ev okul değişikliği gibi durumlarda da çocuğun kafası karışabilir. Çocuğun, okulda öğretmenle, arkadaşlarıyla ilgili sorunları olduğunda ve bunlarla baş edemediğini hissettiğinde akademik başarısı düşebilir. Bu nedenle anne-babalar, çocuklarının sorunlarını anlamak için sürekli iletişim halinde olmalıdırlar.
Ebeveyn evde öğretmen rolünü almamalı
Anne babalar evde öğretmen rolünü oynamaya çalışmamalıdırlar. Çocuğa bilgileri rol yaparak, anlatarak izah edebilir, onun araştırmaya olan merakını ve zevkini ortaya çıkarabilir, bu şekilde ders çalışmaya teşvik edebilir ve yardım edebilirler. Sürekli ders çalışmaya zorlayan, sık sık okulu ziyaret eden, şikayet eden, eleştiren, başarı endişesi yüksek ebeveynler çocuğun da başarılı olma konusundaki endişesini tetiklerler ve çocuk bu endişeden ötürü başarısız olabilir.
Başarısızlığın nedenlerini konuşun
Çocuğun evde nerede, ne şekilde çalıştığı yani çalışma ortamı önemlidir. Çocuğun rahat çalışabilmesi için; boş ve düzenli bir masa, bilgisayar ve televizyonun olmadığı koşullar gerekir. Çocuğun hangi saatlerde ders çalıştığı, mola verdiği ve yattığı bilinmelidir. Okul, çocuğun kendine ait alanıdır. Öğrenme çocuğa aittir. Bazı anne-babalar çocuğa evde sanki okuldaymış gibi davranırlar; bu durumda okul alanı ailesel alanı da içine almış olur. Çocuğunuzla başarısızlığının nedenlerinin neler olabileceğini paylaşmalı ve çözümleri beraberce düşünmelisiniz. Onu anladığınızı göstermelisiniz. Karne üzerinden onu tehdit etmemeli, azarlamamalısınız. Bir sonraki yıl daha iyi nasıl olunabileceği üzerine konuşmalısınız. Bu tutumunuz çocuğu psikolojik olarak destekler ve size güvenerek iletişiminizin de güçlenmesini sağlar.