38 hafta ile 42 hafta arasında değişen normal gebelik süresinden önce dünyaya gözünü açan bebekler, prematüre olarak biliniyor. Bebeğin gebelik haftası ve doğum ağırlığının ne kadar küçükse, risklerin de o kadar fazla olacağına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Adnan Sarı prematüre bebekler hakkında açıklamalarda bulundu. Her prematüre bebeğin özelliklerinin farklı olduğunu dile getiren Sarı, ailelere de uyarılarda bulundu.
PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ ÖZELLİKLER DEĞİŞKENLİK GÖSTERİYOR
"Bebeğin gebelik haftası ve doğum ağırlığı ne kadar küçükse, riskler o kadar fazladır" diyen Uzm. Dr. Adnan Sarı, "Özellikle 32 haftadan önce ve 1500 gramdan düşük ağırlıkta doğum gerçekleşmişse bu risk daha da yüksektir. Prematüre doğan bebeklerde görülen özellikler oldukça değişkendir. Bazı bebeklerde çok hafif sorunlar görülürken diğerlerinde daha belirgin sağlık problemleri söz konusu olabilir. Prematüre doğan bebekler, özel bir bakım ünitesinde tutulur ve daha uzun süre hastanede kalmaları gerekir. Prematüre yeni doğan ne kadar bakım gerektirdiğine bağlı olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesine ya da farklı birimlere kabul edilerek takip edilebilir. Erken doğmuş bebeklerin bakımı konusunda eğitim almış doktorlar ve uzman bir sağlık ekibi, prematüre bebeğin bakımı konusunda yardımcı olur" diye konuştu.
PREMATÜRE BEBEĞİ OLAN AİLELER NELERE DİKKAT ETMELİ?
Prematüre dünyaya gelen bebeklere uygulanan bütün tedavi ve müdahalelere rağmen, kimi zaman doğumdan önce ve doğumdan hemen sonra ortaya çıkan sağlık sorunları kalıcı olabiliyor diye kaydeden Dr. Adnan Sarı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunlar arasında bebeğin hastanede kaldığı erken dönemde salonum sıkıntısı ( RDS ), beslenme problemleri, enfeksiyonlara yatkınlık, beyinde kanamalar ve oksijen düşüklüğüne bağlı hasar oluşumu ve kemik erimesi gibi sorunlar başta geliyor. Taburculuk sonrasındaki dönemde ise prematüre bebeklerin yüzde 10'unda nörolojik sorunlara, sadece yüzde 1 'inde ise işitme sorunlarına rastlanmaktadır. Prematüre bebek yoğun bakımdan taburcu olduktan sonra bebeğin kontrollerini yenidoğan uzmanı veya bu konuda deneyimli çocuk doktoru yapmalıdır. Bebeğin göz ve işitme taramaları zamanında ve eksiksiz yapılmalıdır. Bebeğin nörolojik gelişimi yakınen takip edilmeli ve yüksek riskli bebekler erken müdahale programına alınarak, fizyoterapileri başlatılmalıdır. Bağışıklık sistemi tam gelişmediği için enfeksiyonlara yatkınlık olabilir, kalabalık ortamlara girilmemeli, genel hijyen kurallarına uyulmalıdır. Bebeğin tüm aşıları kronolojik yaşa göre ve doz azaltılması yapılmadan uygulanmalıdır. Bebeğin beslenmesi, aylık kilo, boy ve baş çevresi artışı takip edilmelidir.''
