Anne-babaların ortak sohbet konusu hepimiz için tanıdık: Şimdiki zamanda çocuk yetiştirmenin zor olduğu ve çoğu zaman onlarla iletişim kurarken zorlandıkları... Hepimiz şimdiki çocuklar farklı diye düşünüyoruz, oysa unuttuğumuz şey belki de "bizlerin" kendi anne-babalarımızdan çok farklı olduğumuz. Çünkü bizler bilgi ve teknoloji çağına geçiş çocuklarıyız. Çocuklarımızsa, hepimizin artık kanıksadığı bu dönemin tam ortasına geldiler. Çocuklarımızı anlamakta zorlanmamızın en önemli sebebi yine bizler olabiliriz belki de... Aslında baş etmekte güçlük çektiğimiz çocuklarımızın hepsi çok akıllı ve zekiler. Bu sebeple hepimiz için birer mucizevi çocuk onlar, hepsinin de potansiyeli var. Psikoloji yüksek lisansından sonra yaptığı araştırmalar sonucu elde ettiği verilerle yeni nesillere "Işık Çağı Çocukları" adını veren Yazar Şebnem Özkan; özelliklerini bilir, çocuklarımızı tanırsak onlarla hem çok sağlıklı bir iletişim kuracağımızı ve potansiyellerini rahatlıkla ortaya çıkarabileceğimizi hem de böylece dünya için çok güzel işler yapabilen bireyler yetiştirebileceğimizi düşünüyor. Değişime ve değişmeye açık olursak yeni çağ çocuklarını en iyi şekilde büyütebileceğimizi belirten Şebnem Özkan'la röportajımız çok ilginizi çekecek. Anne-babaların diğer bir ortak sohbet konusu da; çocuğumuza kızdığımız zaman ona karşı sesimizi yükselttiğimizde yaşadığımız pişmanlık ve suçluluk duygusu ve ancak bir zaman sonra kendimizi yeniden bu davranışı sergilerken buluyor olmamızla ilgili… Oysa farkında mısınız, biz değişmedikçe bu tip durum ve duygularla ilgili kısır döngü hep devam edecek. O halde öncelikle atalarımızdan bize miras kalan çocuk yetiştirme biçimimizi tamamen bir kenara bırakalım mı? Kendimize ne kadar değer verdiğimizi sorgulayalım; nelerden keyif alıyoruz, hobilerimiz var mı, sağlıklı besleniyor muyuz, varsa kötü alışkanlıklarımızı neden terk edemiyoruz? Veya başka insanlar, diğer canlılar ve doğal kaynaklarımız için bir şeyler yapıyor muyuz? Çoğu zaman hep aynı hayatı yaşamaktan sıkıldığımızı ve hayal kurmayı unuttuğumuzu fark edelim, değişelim. Ve tabii ki mümkün olduğu kadar doğayla bütünleşelim artık. Çocuklarımızın birer birey olduğunu unutmadan, onlara her daim sevgi ve saygıyla yaklaşalım. Çünkü onlar çok değerli! Biliyorum siz de tüm bunların farkındasınız, ama artık ötelemeyelim tüm bu düşünceleri. Hayat tempomuzu mümkün olduğu kadar yavaşlatalım. Hayatın renklerini kaçırmadan… Yeni yılda her şey gönlünüzce olsun!
Zuhal EYÜBOĞLU
Yazı İşleri Müdürü