HAREKETLİ ÇOCUK KİME DENİR?
Yaş özelliklerine göre gelişimi beklenenden daha hareketli olan, bu özelliği duygusal, akademik ve sosyal yaşantısına engel olmayan, tedavi gerekmeyen çocuklara hareketli çocuk diyoruz.
HAREKETLİ ÇOCUK İLE HİPERAKTİF ÇOCUĞU NASIL AYIRT EDEBİLİRİZ?
Hiperaktivite kavramı günümüzde çok yanlış kullanılıyor. Örneğin; geç bir saatte markete gittiniz, 3 yaşındaki çocuğunuz uykusuz kalmış, belki karnı aç ve o ana özel bir hareketlilik yaşıyor. Kasiyer dönüp size, 'Bu çocuk hiperaktif mi?' diye sorabilir. Hareketli çocuk; gelişim düzeyine uygun enerjik bir çocuktur. Oyunlarında coşkuludur, ilişkilerinde girişkendir, sempatiktir. Bu hareketlilik çocuğun yaşantısında genellikle zorluk oluşturmaz. Hiperaktif çocuğun ise; gelişim düzeyine uygun olmayan artmış bir motor aktivitesi olur. Sanki motor takılmış gibidir. Sürekli koşuşturur, oturması gereken yerlerde sürekli ayakta, kıpır kıpırdır ve riskli davranışlarda bulunur. Bu durum onun yaşantısını olumsuz etkiler. İkisinin ayrımı çok önemli. Çünkü hiperaktivite, tedavi edilmesi gereken bir bozukluktur. Eğer çocuğun hareketliliği, çevresiyle ilişkisini olumsuz etkiliyor ve yaşına göre beklenen başarısını düşürüyor ise, bir çocuk psikiyatri hekimi tarafından ayrıntılı değerlendirilmelidir. Tedavi olmayan ve hareketli diye geçiştirilen çocukların yaşantısı birçok alanda olumsuz etkilenir ve bu çocuklar genelde kapasitelerinin altında başarı gösterirler. Ayrıca çevreleri tarafından sürekli eleştirildikleri için kendilerine güvenleri çok az olarak büyürler.
PAKETLİ RAF ÜRÜNLERİ HAREKETLİLİĞİ TETİKLİYOR
Bisküvi, şeker gibi hazır raf ürünlerine eklenen katkı maddeleri dolaylı olarak hareketliliği tetikliyor. Anne-babalar belli bir yaşa kadar çocuklarının bu ürünleri tüketmesini engelleyebiliyor. Ama okula başladığında çocuk, hazır ürünleri de tüketmeye başlıyor. Bu noktada bizim bilinçli tüketici olarak eve giren gıdalara, market alışverişine dikkat etmemiz şart.
PEKİ YA KALITSALLIK
Hareketliliğin genetik geçişi hemen fark edilir. Genellikle hareketli çocukların ebeveynleri de hareketli olur. Bizim tüm kişilik özelliklerimiz (buna hareketlilik de dahil) genetik geçebildiği gibi; çocuğun model almasıyla da geçer. Yani siz bir problemi çok hareketli çözüyorsanız, evin içerisinde telaşlı iş yapıyorsanız ya da çocuğunuzla iletişiminizde daha sabırsız davranıyorsanız, çocuk hayata sizin pencerenizden baktığı için ister istemez hareketli oluyor. Bir de uyaran çok önemli; Türk toplumu olarak çok süslü, renkli evlerimiz var. Bunlar da çocuk ruhunun dinginliğini engelleyip onları hareketli kılıyor. Sade olmak lazım.
TEKNOLOJİ NE KADAR ETKİLİ?
Teknolojik gelişmenin getirdiği yeniliklerden uzak kalabilmemiz mümkün değil. Siz tamamen engelleseniz de çocuğunuz illa ki bir yerde
teknolojiye maruz kalıyor. Önemli olan iPad, bilgisayar gibi teknolojik araçları kullandırmamak değil, kontrollü kullandırmak. Bu araçlar kontrolsüz kullanıldığında iki sebeple hareketliliği artırıyor. Birincisi; sürekli koltukta ya da belirli pozisyonda oturan, dolayısıyla motor sistemini harekete geçirmeyen bir çocuk, o hareketlilikle ilgili olarak vücudu doymadığından, koltuktan kalktığında normalden daha hareketli oluyor. İkincisi; o ekrandan alınan ışın çocuğu hareketli yaparken, çok atraksiyonlu oyun oynamak, hareketli şeyler izlemek de ruhsal dinginliği engelliyor.
Hamilelik döneminde daha stresli, telaşlı olan annelerin çocuğu daha hareketli oluyor. Çünkü çocuklar sünger gibidir, annenin ruhunu, duygularını, kaygılarını, stresini olduğu gibi emerler. Çocuklar konuşulmayanı konuşulandan daha iyi öğrenirler. Dolayısıyla hamileliği hareketli geçmiş bir annenin hareketli bir çocuğu olabilir. Bu oran yüzde 100 olmasa da riskin artışı çok net.
HAREKETLİ ÇOCUKLARIN ARKADAŞLARIYLA İLİŞKİLERİ NASIL OLUR?
Hareketli çocuklar eğer sabırsızlarsa ve bu durum oyunun kurallarını uygulamalarını engelleyecek boyuttaysa, arkadaşlık ilişkileri bozulabiliyor. Çünkü çocuklar genelde oyunun kurallarına uymayanı dışlayabiliyor. Hareketli çocuklar da, daha hareketli çocukları tercih ediyor ve daha riskli oyunlar oynuyor. Sakin bir çocuk, hareketli çocukların ortamında bulunduğunda bir miktar etkilense de hareketli bir çocuk zaten hareketli çocuğu seçiyor. Dolayısıyla hareketli çocuklar genelde dışlanıyor. Dışlanmadığı gruplar hareketli gruplar oluyor. O hareketli gruplar da kendi aralarında itişip kakışarak, hatta dövüşerek bir şekilde arkadaşlıklarını sürdürüyor.
HAREKETLİLİĞİN ÇOCUĞA ARTILARI VAR MI?
Hareketli çocuklar kolay dostluk kuruyor, bulundukları ortamda erişkinlerle ilişkileri daha iyi oluyor. Kolay selam veren bu keyifli sosyal çocuklar, sempatik ve iş bitirici oluyor. Hiperaktivite olmayan hareketlilik, aslında çocuğun hayatına çok olumlu şeyler katıyor; hem üretkenlik hem arkadaş hem de çevre ile ilişkileri gelişiyor.
HAREKETLİ BEBEK VE ÇOCUKLAR NASIL SAKİNLEŞTİRİLİR?
? Bir çocuğun erken dönemden itibaren annesi ile güven ilişkisi kurması, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının yeterince karşılanması gerekir. Duygusal ihtiyaçlarını karşılayıp, sarılıp sarmaladığınız çocuk daha sakin olur. ? Bebeğin çevresindeki uyaranların sade olması önemli. Yani ortam çok karışık olmamalı. Dağınık ortamlarda bebeklerin ruhları da dağılır ve hareketlenebilirler. ? Bebeklerin ruhsal açıdan dingin ve sakin olabilmeleri için ritme ihtiyaçları vardır. Bu nedenle bebeğin rutinlerini mutlaka takip edin. Yani uyku ve yemek saatlerini aksatmayın. ? Anne-babanın sakin olması, ilişkilerinin uyumlu olması ve ev ortamının huzuru önemli. ? Onlarla zaman geçirin, sohbet edin. Olumlu yanlarına vurgu yapın, sürekli eleştirmeyin. ? Onlara kızdığınızda azarlamayın ve hakaret etmeyin, davranışları ile ilgili geri bildirim verin. ? Olumsuz davranışlarını tekrar yapmaması adına onlarla konuşun ve birlikte çözüm üretin. ? Kapasitesini doğru değerlendirip akademik ihtiyaçlarını karşılayın. ? Yeteneklerini gözlemleyin ve destekleyin. ? Mutlaka düzenli spor yapmalarını sağlayın.
EN YAYGIN HATALARI NELER?
Anne babalar, öncelikle kendi ruh sağlıklarına, ilişkilerine, insanlar arası ilişkilere dikkat etmiyor. Aşırı kuralcı ve toplumsal normlara aşırı takıntılı çocuk büyütüyor. Çok koruyucu, kollayıcı şekilde çocuk yetiştiriyorlar. Çocuklarının adına birçok şey yapıyorlar. Örneğin kendi kendine yiyebilen çocuğu yediriyor, giyinebilen çocuğu giydiriyorlar. Bu davranış biçimi çocuğun olası yaşam becerilerinin gelişmesini engelleyerek, bağımlı, hareket edemeyen, aşırı kuralcı, kontrol altında tutulan çocuklar yetişmesine sebep oluyor. Ebeveynlere tavsiyem; çocukların kendi potansiyelini görmelerine izin versinler. Ve onların kendi başlarına yapabilecekleri şeyleri onlar adına yapmasınlar. Ayrıca çocuklarıyla bağırarak iletişim kurmasınlar. Tehlikeli bir durum daha var ki; nasihat ve kıyaslama. 3 yaşındaki bir çocuğa, 'Bunu yapmaman lazım. Yaparsan şöyle olur' diye nasihat etmenin bir anlamı yok. Ebeveynler şunu unutmamalı; ergenlik öncesi somut dönemdir. 'Bunu yapmıyorsun hayır, bu tehlikeli' gibi çok net ve somut ifadeler kullanılmalı. Yoksa, 'Bunu böyle yaparsan yanlış olur, insanlar üzülür' gibi açıklamaların çocukta yeri, kaydı, karşılığı yok. Bunun yanı sıra düzenli bir hayatımız olmalı. Örneğin; Belli bir yaş döneminde 23.00'e kadar misafirlikte oturamazsınız. Bu çok net. Çok küçük yaşlardan itibaren böyle bir ritimle, çocuğun biyoritmiyle, evin ritmiyle gitmek lazım. Kendi hayatımızdan fedakarlık yapmalı, çocuğun rutinine saygı duymalıyız. Çocuklar rutin ister. Rutinleri bozulduğunda, acıktıklarında, uykuları geldiğinde huzursuz olurlar. Rutinini sağladığınızda bir dönem fedakarlık eder, ama bir ömür rahat edersiniz. Yoksa ara ara rahat etseniz de bir ömür sıkıntı çekersiniz. Aile içinde ilişkilerin ve iletişimin iyi olması lazım. Çocuğa yaşına uygun muamele etmek ve onun sorumluluk almasına izin vermek önemli.
KARDEŞİN VARLIĞI ÇOCUĞU NASIL ETKİLİYOR?
Her çocuk anne-babası için biriciktir. Bunun bozulmasından hoşlanmıyor çocuklar. Ama çocuğun kardeşi olmalı ve iki kardeş arasında en az iki-üç yaş olmalı. Her kardeş kıskanır. Patolojik boyuta varmadığı, problem boyutuna ulaşmadığı, kardeşe zarar verme, çok tepki verme, ısrarlı istememe olmadığı sürece hafif rekabet ve kıskançlığın çocuğu olgunlaştırıcı bir etkisi var.
HANGİ DURUMLARDA UZMANA BAŞVURULMALI?
Çocuk, yaşına ve gelişimine uygun olmayan davranışlarda bulunuyorsa uzman desteği alınmalı. Örneğin; 8 yaşındaki bir çocuk sınıfın içinde koşuşturuyor, kendine ve çevresine zarar veriyor, gerek arkadaş gerekse aile ilişkileri olumsuz etkileniyorsa lütfen bir çocuk psikiyatristine başvurun.