Anne sütü, içerdiği protein, karbonhidrat ve yağ oranıyla bebekleri en iyi şekilde büyütürken bebeklerin bağışıklık sistemleri üzerinde de mucizevi etkilere sahip. Bu nedenle her anne bebeğini emzirmek istiyor. Ancak emzirme her zaman çok kolay işleyen bir süreç değil. Neden emzirme her zaman beklendiği gibi gitmez? Bebek niye emmez? Öncelikle çok çeşitli nedenleri olduğunu söyleyerek açıklamaya başlamak istiyorum:
kaldığını düşündürür. Plasenta hormonu süt üretimini baskılar. Bu annenin sütü yetersiz olabilir. Hemen her zaman sütü az olan annenin yetersiz beslendiği düşünülür. Annenin üç-dört öğün beslenmesi, bol idrar yapacak kadar sıvı alması süt üretimi için yeterlidir. Anne, ne ihtiyacından fazla yemeli ne de kilo verme hevesine kapılıp sıkı bir diyet uygulamalıdır. Annede süt üretimini olumsuz etkileyecek en önemli unsur ise strestir. Doğum sonrasında annenin yaşadığı psikolojik hassasiyetin annenin ailesi, yakın çevresi, arkadaşları, eşi, dostu tarafından iyi anlaşılması gerekir. 'Sütün yetersiz', 'sütün beslemiyor' gibi olumsuz geri bildirimler aslında annenin stresini artırarak sütünü azaltan, kesinlikle söylenmemesi gereken sözlerdir.
1. ANNEYE BAĞLI NEDENLER
Hamilelik boyunca anne memesi süt üretimine hazırlanır. Birçok hormonun etkisiyle memenin süt üretim torbacıkları gelişir. Hamilelik öncesi memenin büyük veya küçük olması sütün ne kadar olacağı konusunda bilgi vermez. Ancak hamilelik boyunca annenin memelerinin gelişerek sutyen bedeninin değişmesi olumlu bir ipucudur. Memelerde damarlanma artmalı, meme ucu karararak büyümelidir. Eğer meme hamilelikte büyümezse süt üretimi yeterli olmayabilir. Meme küçültme ameliyatı sonucunda memenin süt üretim torbacıklarının sayısı azalabilir. Eğer küçültme ameliyatında dikkatli olunmazsa süt kanalları kesilerek sütün akması engellenebilir. Meme ucunun yapısı da çok önemlidir. Eğer meme ucu içeriye kaçıksa, elle masajla uyarıldığında ucu belirginleşmiyorsa bebek memeyi kavrayamayabilir. Bu durumda emzirmeden önce 1-2 dakika pompa ile sağarak ucunu çıkartmak gerekir. Doğumdan sonraki haftalarda annede kanama olması da plasentanın bir kısmının rahimde
2. BEBEĞE BAĞLI NEDENLER
Emzirme iki canlının yani anne ve bebeğin ortak becerisidir. Sütün üretimi için annede meydana gelen hazırlıklara ek olarak doğumdan sonra bebeğin iyi emerek annede süt üretimini başlatması gerekir. İlk günlerde sütün üretimi yavaş yavaş artar. Bebekler kendilerine ilk günlerinde yetecek kadar ekstra sıvıyla doğarlar. Tartı kaybı her emen bebekte görülür. Bu kayıp doğum tartısının % 7-10'unu geçmemelidir. Yenidoğan bebeklerin memeyi nasıl kavradıkları gözlemlenmelidir. Ağızlarını tam açarak memeninucunu genişçe kavramaları gerekir. Ememeyen yenidoğan bebeklerde en çok göz ardı edilen
nokta, bebeğin memeyi kavrama becerisidir. Ağzını açamayan, meme ucunu ağzını kısarak alan bebek ememez. Sıkışık ağızla ememeyen bebeklerde ağız açma egzersizleri öneriyorum. Bebeğin damağına masaj yaparak çene ekleminin rahatça açılması sağlanabilir. Erken doğan bebeklerin fazlaca uyuduklarını, emme güçlerinin az olduğunu biliyoruz. Bebek
zamanından ne kadar önce doğarsa, o kadar zayıf emer. Bu bebeklerin yakından takip edilmesi, annelerinin sütü gelene kadar mama ile beslenmeleri gerekir. Annenin de süt üretimini başlatmak için pompa ile sağılması gerekir. Bebeğin emmesini engelleyen bir durum da dil altı bağıdır. Adeta bacağı prangalı futbolcu gibi bebek emerken dilini iyi hareket ettiremediğinden
meme ucunu iyi sağamaz. Eğer dil bağı nedeniyle bebek memeyi boşaltamıyorsa dil bağının 2 mm'lik bir kesiyle kesilmesi gerekebilir.
3. EMZİRME SÜRECİNİN İYİ BİLİNMEMESİ
İlk günler süt üretimi olmaz: Sütün üretilmesi için 3-5 gün beklemek gerekir. Bebek, zamanında doğduysa ilk günlerde emdiği kolostrum denilen ilk süt ona yeter. 'Süt yok' denilerek erken mama vermek emzirmenin başarısını bozar. Eve MAMA
girerse emzirme ZORA girer. Bebeğin "düzene sokulması": Emen bebek kendi düzenini ister. Anne ve bebek ayrılmamalı,
bebek her istedikçe emzirilmelidir. Saatli emzirme, emzirmenin doğasına aykırıdır. Takip ettiğim bebeklerin birinci ay sonunda gayet saatli olmaya başladıklarını her gün görmekteyim. Sabırla bebeğin toparlanmasını beklemek emzirme sürecini destekleyen bir yaklaşımdır. "Büyüme ataklarının yanlış yorumlanması: Bebekler gün gün değişen bir performansla emerler. Bazen dipsiz kuyu gibi emerek annelerini endişelendirirler. 3-4 gün süren bu dönemler büyüme atağı olarak değerlendirilmelidir; sütün yetersiz olduğu düşünülmemelidir.
4. BAZI HATALI YAKLAŞIMLAR
Aşırı uzun emzirme: Emzirme süresi ilk günler en fazla 40 dakika, ilk ayın sonunda en fazla 20- 30 dakika, ikinci aydan sonra da 15-20 dakika olmalıdır. Annenin saatlerce emzirmesi bebeğin büyüyememesine, annenin de emzirmeden
soğumasına neden olabilir. Boş endişeler: Bebeğin yeterli emmesine, annenin sütünün olmasına ve hatta bebeğin kilo almasına rağmen sütünün yetersiz olduğunu düşünen anneler görüyorum. Bebeğin tartısı beslendiğini gösteren en kesin bulgudur. Bebek büyüyorsa endişelenmeye gerek yoktur. Bebeğin yerini süt pompasının alması: Doğum sonrası bebeğin anneyi emmesi beklenirken, anne memesinin süt pompasıyla uyarılması veeve süt pompası alınması emzirmenin doğasınıbozabiliyor. Pompa ancak bebek prematüre veya ememez durumda ise kullanılmalıdır. Yoksa anne-bebek arasına POMPA girmemelidir. Bu yazımda en sık görülen emzirememe nedenlerini ele aldım. Emzirmenin ilk günleri ve
haftaları süt üretimini oturtmak için çok değerli zamanlardır. Eğer anne veya bebek bir ritim tutturamamışlarsa destek almalıdırlar. Bu önemli dönemdeki gecikmeler emzirmenin başarısızlıkla sonlanmasına neden olabilir.