Bartın 8.Olağan İl kongresinde konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç "Türkiye'nin Suriye de ne işi var vizyonsuzluğu ile Suriyelilerin Türkiye de ne işi var vicdansızlığı arasında sıkışıp kalan bir ana muhalefet var, işte o yüzden iktidar olamıyorlar" dedi.
Adalet Bakanı Tunç "23 yaşında olan AK Parti genç bir parti, gencecik bir parti Türkiye'nin ve Dünyanın en büyük partisi, 22 yıldır iktidarda ve 23 yaşındaki bir parti,AK Parti Türkiye'ye 100 yıllık icraatı ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde 22 yıllık iktidarın da asırlık eserleri ülkemize kazandırdı. Çünkü AK parti eser yapan bir parti, milletin partisi, AK Parti Milletin ta kendisi. Çünkü AK partiyi milletimiz kurdu. AK Parti yi sayın Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan birkaç arkadaşı ile birlikte masa başında haydi milletimize gidelim, oy isteyelim demedi. Siyaset mühendisliği yaparak kurmuş değil. AK Parti Milletin talebi ile kuruluş bir parti, dava partisi, ampuldeki ışık milletimizin ana damarını temsil eden bir parti. Cumhur ittifakı ile milletimize daha uzun yıllar hizmet edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. 90 yılların acısını çeken bu millet, kurtuluşu AK Parti ile kurmak ile buldu. Cumhurbaşkanımızı 22 yıldır tek başına iktidara getirmiş, iyi ki getirmiş. 22 yıldır ilk önce eser dedik, insan dedik, İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın dedik. Parti programımızın ilk cümlelerine bunu yazdık. Biz bunu sadece parti programımızın da kalsın diye yazmadık, onu icraatımıza geçirmeye milletimize icraatlarımızla ile hiçbir il, ilçe, köy,mezra ayırt etmeden eserlerle donattık, donatmaya da devam ediyoruz.
15 TEMMUZ GECESİNİ AYDINLIĞA ÇEVİRDİK
17 Aralık, 25 Aralık Emniyet, Yargı darbesi ile AK Parti yi ve Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indireceklerini zannettiler, ama nafile başaramadılar, Hendek, Kobani olaylarında da başarılı olamayınca hain 15 Temmuz kalkışmasına giden yolun taşlarını birer birer döşediler. Ülkemiz de bir kaos olayı çıkardılar ama başaramadılar. 2013'te bu ülkenin ekonomide en parlak bir dönemi yaşadığı, enflasyonun tek haneli rakamlara düştüğü ve faizlerin tek haneli rakamlara düştüğü dünya projelerini konuştuğumuz bir zaman diliminde sokak darbesi ile iktidarı düşüreceklerini sandılar ama başaramadılar. 15 Temmuz da o kutlu yürüyüşü durduracaklarını zannedenler, ülkemizin ışığını karartacak olan o hainler, milletimizin şanlı direnişi ve Cumhurbaşkanımızın riayetli duruşu ile o geceyi aydınlığa çevirdiler.
TÜRKİYE ONURLU VE İNSALCIL DIŞ POLİTİKA İZLİYOR
Adalet Balanı Yılmaz Tunç" Dünya da da adaleti savunmaya devam edeceğiz, Hakikati savunmaya devam edeceğiz. Onurlu ver insancıl bir dış politika izledik ve Türkiye olarak hep mazlumların yanında olduk. Sayın Cumhurbaşkanımız bir yandan milli menfaatlerini korumaya çalışırken, bir yandan da Dünya'nın neresinde bir mazlum insan varsa onların da yardımına koştu. Onlarında Dualarını aldık. O dualarla bizler buradayız. İşte bugün etrafımızdaki gelişmeler, o küresel güçler doğu Akdeniz'i işgal etmeye kalktığında Libya ile antlaşma yaptık. Libya'ya asker gönderme meselesi Meclise geldiğinde Cumhuriyet Halk Partisi Libya da ne işimiz var, dediler, eğer biz Libya ile antlaşma yapmasaydık, asker göndermeseydik, o küresel güçler işgal edecekti. Mavi vatanımızdaki bir damla suyu yabancılara peşkeş çektirmeyiz dedik. Rusya Ukrayna savaşı başladığında ana muhalefet partisi bir taraf tutalım dedi, biz hayır dedik, komşularımız savaştığında en çok zararı bize dokunur dedik ve arabulucu olduk. Milletimizin desteğiyle gerçekleştirdiğimiz reformları birer birer hayata geçirerek ülkemizi yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşturmanın ve darbelere dayanıklı olmasının mücadelesini verdik ve bunu da başardık. Temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Anayasamızda gerçekleştirdiğimiz reformlarla yapısal dönüşümle, yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmak için anayasadan vesayetçi ruhu ortadan kaldırmak için çok sayıda reform yaptık. Hakim ve Savcılar Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yüksek Askeri Şura, Devlet Güvenlik Mahkemeleri bunların hepsini, özel yetkili mahkemeleri kaldırdık. Yargı birliğini sağladık ve anayasal kurumları demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Anayasamızda darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı, kaldırdık. Yargıladık. 30 sonra o darbecilerin milletin huzurunda hesap vermelerini sağladık. 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında bulunanları yakaladık, gözaltı yaptık ve millete hesap vermelerini sağladık. 28 Şubat darbecilerini yargıladık yıllar sonra. O zulümleri yapanları, üniversitelerimizdeki kızları, o üniversitelerde okul birincisi olup diploma törenlerinde sahneden ağızlarını kapatarak yaka paça indirmeye cüret edenlere yıllar sonra yargının huzuruna çıkardık. Keşke bu yargı sistemi 12 Eylül 1980 de iş başında olsaydı o darbecileri yargılanması 30 yıl sonraya kalmazdı. Keşke bugünkü birilerinin o vesayetçi anlayışı CHP zihniyetinin Yassıada zihniyetinin hazledemediği bugünkü yargı sistemi 27 Mayıs'ta iş başında olsaydı rahmetli Menderes ve arkadaşları dar ağacına gönderilemezdi. O darbeciler ona cesaret edemezlerdi. İşte bugün Türkiye tarafsız ve bağımsız yargısıyla hukukun üstünlüğüne inanan yargı mensuplarıyla, milli iradeye saygı duyan yargı mensuplarıyla yoluna devam ediyor. Yasaması yargısı kuvvetler ayrılığı uygulanan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle de demokrasisi ve cumhuriyeti güçlenen bir Türkiye olarak Türkiye yüzyılını başlatmış bulunuyoruz. Türkiye yüzyılında Türkiye daha güçlü olacak. Her alanda ülkemizi geliştirmek, kalkındırmak için yolumuza devam edeceğiz. Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde pandemiden çıktık, ekonomiye olumsuz etkisi oldu. 6 Şubat'ta depremlerle 11 vilayetimiz yerle bir oldu. Bunlar ekonomimizi etkiledi. Yeniden çift haneli rakamlara çıktık. Şimdi yeniden tek haneye düşürerek alım gücünü yükselteceğiz. Dünyada adaleti savunmaya devam edeceğiz. Onurlu ve insancıl dış politika izledik ve Türkiye olarak mazlumların hep yanında olduk. Cumhurbaşkanımız bir yandan ülkemizin milli menfaatlerinin hep korumaya çalışırken diğer yandan da dünyanın neresinde bir mazlum insan varsa onların da yardımına koştu onların da dualarını aldı.Güneyimiz de bir terör devleti kurulmaya çalışırken, Suriye yi bölüp parçalamaya çalışılırken, orada ki zulümlerden, oradaki katliamlardan kaçan, kurtulmak isteyenlere ülkemiz sığınak olşdu. Oradaki karışıklıklardan istifa edip bir terör devleti kurmak isteyenlere karşı mücadelemizi yaptık. Suriye ye asker gönderme tezkeresi meclise geldiğinde aynı muhalefet, aynı zihniyet Suriye de ne işimiz var dedi. Türkiye'nin Suriye de ne işi var vizyonsuzluğu ile Suriyelerin Türkiye de ne işi var vicdansızlığı arasında sıkışıp kalan bir ana muhalefet var, işte o yüzden iktidar olamıyorlar, o yüzden milletten destek bulamıyorlar. Türkiye'de İslam'a nedenle iktidar olamıyorlar. O nedenle milletten destek bulamıyorlar ve aynı politikayı devam ettiriyorlar. Esad yurt dışına kaçmış hala diyorlar ki oturup masaya Esad'la, görüşmek lazım diyorlar. Böyle bir muhalefetten bu ülkeye fayda gelir mi? İşte bu millet bu nedenle bu zihniyete destek vermiyor vermeyecek ve cumhur ittifakı ile beraber inşallah yolumuza devam edelim. Ülkemizin birlik beraberliğini güçlendireceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağım kürdüyle, lazıyla, çerkeziyle, hangi ırktan, hangi renkten olursa olsun, biz kardeşiz, birlik beraberliğimizi bozdurmadan yolumuza devam edeceğiz, terörün her türlüsünü yok edinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz ve bir olacağız. İri olacağız bir olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Hep beraber gücümüze güç katarak yolumuza devam edeceğiz inşallah."dedi. AK Parti Bartın 8.Olağan il kongresinde mevcut İl Başkanı Yaşar Arslan güven tazeledi.