Eşleri, babaları, kardeşleri ırkçı teröre kurban gittiğinde polis tarafından ilk suçlanan isim oldular. Acılarını yaşamalarına bile izin verilmeyen kurban yakınları bir kez daha kenara itildi. Sekizi Türk, 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör örgütü cinayetlerini hafızalarda canlı tutmak için oluşturulmasına karar verilen anma ve dokümantasyon merkezinde kurban yakınları yine söz sahibi olamayacak.
"VİTRİN SÜSÜ" ELEŞTİRİSİ
Merkezin Berlin'de kurulması ve çalışmalarını yürütmesi amacıyla oluşturulacak vakfın, 15 yönetim kurulu üyesinden sadece ikisinin kurban yakınlarını temsil edeceği ortaya çıktı. Federal Meclis'in İçişleri Komisyonu'nda gündeme gelen merkeze ilişkin yasa tasarısının ayrıntıları sert şekilde eleştirildi. Komisyonda görüş belirten uzmanlar, kurban yakınlarının vitrin unsuru olarak kullanıldığı yorumunda bulundu.
HALA TAZMİNAT ALAMADILAR
Federal Hükümet'in NSU kurbanlarının yakınları için atadığı ombudsman Barbara John da söz konusu durumu sert eleştirenlerden biri oldu. Seri cinayetlerin NSU terör örgütü tarafından işlendiğinin ortaya çıkmasından bu yana kurban yakınlarına en yakın isim olan John, mağdurların vakfın şekillendirilmesinde daha aktif rol alması gerektiğini vurguladı.
Geçmişte güvenlik makamları, toplum ve siyasetin NSU cinayetlerinin sağ terör kaynaklı olabileceğini uzun süre göz ardı ettiğini hatırlatan John, kurban ailelerinin bu dönemi "hayatlarının en kötü yılları" olarak tanımladığını belirtti, "Parlamento, 2030'dan itibaren vakfa yılda 15 milyon Euro harcamayı haklı gösterebilirken, mağdurlar hâlâ nasıl tazminat alamıyor?. Hazırlık aşamasında bile merkeze büyük bütçeler ayrılırken, kurban ailelerine hâlâ hiçbir tazminat veya destek sunulmuyor" dedi.
GENEL OLARAK DESTEKLENDİ
Komisyonda görüş belirten uzmanlar, NSU Anma ve Dokümantasyon Vakfı'nın oluşturulmasını genel olarak destekledi, ancak kurban yakınlarının sürece daha fazla dahil edilmesi, maddi tazminat fonu oluşturulması ile sağcı grupların etkisinin engellenmesi gerektiği konusunda hemfikir oldu.
PROJE TEHLİKEDE
Projenin hayata geçme ihtimali de giderek azalıyor. Koalisyon tarafından başlatılan proje, hükümet içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle tehlikeye girdi. Birlik partileri (CDU/CSU) bu yasa tasarısına diğer birçok hükümet tasarısında olduğu gibi doğrudan karşı çıkmasa da henüz destek vereceklerini de açıklamadı. Yasanın hayata geçirilmesi için fraksiyonlar arasında anlaşmaya varılması ve tasarının cuma gününe kadar Federal Meclis'ten geçirilmesi gerekiyor.