Federal Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi'nin sağlık sektöründeki ayrımcılığa ilişkin raporu üzerine açıklamada bulundu. Bakan, ayrımcılığın sağlık sisteminde ne yazık ki yaygın olduğunu ve bir sorun olarak yeterince ciddiye alınmadığını söyledi. Lauterbach, sağlık kurumlarında belirli hasta gruplarına yönelik ayrımcılığa karşı daha güçlü mücadele gerektiğini ifade etti.
'ETNİK KÖKEN FARKI OLMAMALI'
Herkesin iyi muameleyi hak ettiğini söyleyen Bakan, "Bir kişinin zengin ya da fakir olması, hangi etnik kökenden geldiği, hangi hastalığa sahip olduğu arasında hiçbir fark olmamalıdır" diye konuştu. Lauterbach, hâlihazırda dil engeli olan kişilerin sağlık sisteminde yollarını bilmemeleri gibi bir sorun olduğunu da hatırlatıp, çözüm için bilgilendirme noktaları oluşturulması gerektiğini savundu.
'ÇARESİZ VE YALNIZ KALIYORLAR'
Alman Hükümeti'nin Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman ise "Doktorda, hastanede ya da eczanede ayrımcılığa maruz kalan insanlar genellikle kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalıyorlar" dedi. Ataman, şu anda ihtiyaç duyulan şeyin, ayrımcılığa maruz kalan insanların bilgi alabilecekleri ve ne yapabileceklerini öğrenecekleri merkezi bir irtibat noktası olduğunu dile getirdi. FRANKFURT
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi'nin sağlık sektöründeki dışlamanın sona ermesi için getirdiği öneriler şu şekilde sıralandı:
Danışmanlık hizmetleri tüm muayenehanelerde, hastanelerde ve diğer sağlık tesislerinde görünür olmalıdır.
İrtibat noktaları ayrımcılığa yaklaşımlarını profesyonelleştirmeli ve gelecekte ayrımcılık vakalarını sistematik olarak kaydetmeli, değerlendirmelidir.
Ayrımcılığa karşı kendini savunmak için yasal seçenekler geliştirilmelidir.
Ayrımcılığa karşı koruma, mağdurların tazminat davası açabilmeleri için tedavi sözleşmelerini de kapsayacak şekilde genişletilmelidir.