Aile Bakanlığı'nın desteği ile ilk kez Müslüman Karşıtı Irkçılık Raporu hazırlayan İslam ve Müslüman Düşmanlığı Karşıtı İttifak'ı (CLAIM), düşmanlığın geldiği boyuta dikkat çekti. Raporu kamuoyu ile paylaşan CLAIM, belgelenen vakaların arasında Müslümanlara karşı kışkırtıcı ifadeler, hakaretler, tehditler ve saldırıların ön plana çıktığına işaret etti. Mağdurlar ise başörtülü kadınlar ve öğrenciler.
ÖNCE IRKÇILIK ANLAŞILMALI
CLAIM Yöneticisi Rima Hanano, Müslüman karşıtı ırkçılığın pek çok insan için gündelik ve çoğu zaman acı verici bir deneyim olduğunu belirtti, konuya ilişkin 10 maddelik eylem planı sunduklarını anlattı. Hanano, "Durumdan etkilenenlerin deneyimleri, yetkililer ve toplumun geneli tarafından sıklıkla sorgulanıyor. Eksik olan sadece Müslüman karşıtı ırkçılığın anlaşılması ve tanınması değil" dedi. BERLİN
AYRIMCILIĞA UĞRUYORLAR
RİMA Hanano, "Acilen ihtiyacımız olan şey, toplumun ortasından gelen, bundan etkilenenlerle gerçek bir dayanışma, her gün yaşadıkları nefretin yasaklanmasıdır" değerlendirmesinde bulundu. Alman Uyum ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) yetkilisi sosyal bilimci Dr. Cihan Sinanoğlu özellikle Müslüman kadınların sağlık sisteminde ayrımcılığa maruz kaldıklarını belirtti.
GÜVENMİYORLAR
CLAIM araştırmacısı Elisabeth Walser ise Müslüman karşıtı ırkçılık mağduru birçok kişinin, ya güvenlik makamlarına güvenmediğini ya da güvenlik yetkililerinin bu vakaları Müslüman karşıtı ırkçılık olarak kategorize etmeyi bilmediğini söyledi. Walser, Müslümanların maruz kaldığı ırkçılığın daha fazla olabileceğini çünkü birçok kişinin bu vakaları bildirmediğini aktardı. Walser, "Bazıları şikâyetçi konumundayken mağduriyete uğrama korkusu yaşıyor" dedi.