Almanya'nın
Bremen kenti yakınlarındaki Walsrode'de yaşayan Mardinli Azat (28) ve Nurcan (28) Alptekin çifti, üç yaşındaki çocukları Mahir'in yasını tutuyor. Çocuklarında yüksek ateş, öksürük ve kusma şikâyetleri belirdiğini ifade eden Azat ve Nurcan Alptekin çifti, "Mahir'i 6 Nisan günü paskalya tatilinde hastanenin acil servisine götürdük. 'Bir şeyi yok' deyip eve gönderdiler. Şikâyet devam etti" dedi.
ŞURUP VERİP GÖNDERDİLER
Oğlunu
ikinci kez hastaneye götürdüğünde 'Normal bir enfeksiyon' denilerek ağrı kesici şurup yazıldığını ve dinlenmesinin tavsiye edildiğini söyleyen Alptekin, "Ağrı kesici işe yaramayınca bayram sonrası ev doktoruna gittik. Doktor Mahir'in boynunda kırmızı noktalar tespit edince hastaneye sevk etti. Hastanede kanı alındı. Kandaki en küçük hücre olan trombosit eksikliği olduğu söylendi" diye konuştu.
KOMAYA GİRİNCE MR ÇEKİLDİ
Hastanede
sekiz gün boyunca şikâyetlerin aynen devam ettiğini ifade eden baba, "Mahir sürekli 'başım ağrıyor' dese de MR çekilmedi. Konuşması bozuldu, ayağa kalkamaz oldu, yeme içmeden kesildi. Bunun üzerine Rotenburg Hastanesi'ne sevk edildi. 19 Nisan'da acilden giriş yaptık, ancak sedyede sıra beklettiler. Aynı gün çekilmesi gereken MR bir gün sonra çekildi. Oğlum komaya girdi" dedi.
TÜRK DOKTORLAR TELEFONDAN TEŞHİS KOYDU
Mahir'in
beyninin sol tarafında tromboz oluştuğunun görüldüğünü ifade eden anne, "Ameliyat için çok geç kalınmıştı. 21 Nisan'da hayatını kaybetti. Oğlum göz göre göre öldü. 'Bu çocukta bir şey var. Devamlı başı ağrıyor ve kusuyor. Ateşi var. Ne olursunuz iyi bakın' diye yalvardım. Türkiye'de tanıdığım doktorları aradım. 'Trombosit eksikliği olabilir. Hemen tedavi edilmeli' dediler. Bunu da doktorlara söyledim, ancak dinlemediler. Çocuğum komaya girince MR çekildi. Bitkisel hayata girdiğinde 'fişini çekelim' dediler. O gün ben de öldüm" diye konuştu.