SABAH Gazetesi'nde yayınlanan iki haberle ilgili olarak gazetenin Almanya Temsilcisi İsmail Erel ve Haber Müdürü Cemil Albay'ın evine yapılan baskınla ilgili savcılık açıklama yapmaktan kaçınıyor. Savcılığın, eldeki sözde bilgi ve belgeler yeterli olmadığı için baskını haklı gösterecek nedenler bulmak umuduyla zaman kazanmaya çalıştığından şüphe ediliyor. Zaten asıl sorun da burada başlıyor.
EVLERİ NEDEN ARADINIZ?
SAVCILIK, çağırıp ifade almak yerine doğrudan iki gazetecinin evini basmayı tercih etti. Bazı hukukçular, savcılığın bu şekilde olayı "basın özgürlüğü" kapsamında görülmemesi için kişiselleştirdiğini yorumluyor. Savcılığın bu nedenle Almanya'da ilk kez uygulanan 126a maddesine dayanarak işlem başlattığı tahmin ediliyor.
SİYASİLER DE SESSİZ
YASANIN yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Almanya'da daha hiçbir şekilde bu yasaya dayanılarak bir soruşturma yürütülmedi. Türkiye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında bir gazetecinin maruz kaldığı muameleye anında tepki gösteren Alman siyasiler, bu olay karşısında sessizliğini koruyor. Alman hükümeti de konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmaktan kaçındı. FRANKFURT