Almanya'nın haftalık Stern dergisine konuşan Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci, röportajda siyaset ve uyumun yanı sıra kanser tedavisi hakkında da açıklamalarda bulundu. Dergi, "Doktora tezinizi Ali Toksun'a adadınız. Neden?" sorusuna, "Ali Toksun, babamla birlikte Ford fabrikasında çalışıyordu. Üniversiteye kaydımı yaptırırken, yanımda o vardı" cevabını verdi.
İLK NESİL GÖRMEZDEN GELİNDİ
Şahin, "Toksun aynı babam gibi, Almanya'daki birinci nesil Türk işçilerdendi. İgnore edilen, görmezden gelinen nesil. Bu insanlar öncü olarak yeni bir ülkeye geldi, burada risk üstlendi ve çocuklarının okuyabilmesi için çabaladı" diye konuştu. Şahin, birinci neslin, çocuklarına kendilerinin sahip olmadığı imkanları vermek istediğini söyledi. Türeci, hükümetin yeni vatandaşlık yasası hakkında konuştu.
80 ÜLKEDEN İNSAN ÇALIŞIYOR
Özlem Türeci, "Belirli koşullarda vatandaşlığı kolaylaştırmanın sembolik bir gücü olur. Ancak uyum pasaportla başlar, pasaportla bitmez" dedi. Türeci, BioNTech'te 80 farklı ülkeden insanların çalıştığını belirtti. Pandeminin henüz geçmediğini belirten Şahin ve Türeci, bunun için enfeksiyon dalgaları arasındaki zamanın giderek büyümesi gerektiğine dikkat çekti.
ÖRNEK OLMAK GÜZEL DUYGU
Türeci,
"Biliyorsunuz antikor terapisi bizim bebeğimiz sayılır. İlk şirketimiz Ganymed'de geliştirmiştik. Bu şirketi ve dolayısıyla bu ilacı satmak zorunda kaldık. Şimdi öğreniyoruz ki bu ilaç, gerçekten de standart terapiye nazaran yaşam süresini uzatıyor. Örneğin mide kanserine çok daha iyi geliyor" dedi. Özlem Türeci, genç insanlara örnek olmanın güzel bir duygu olduğunu söyledi.
SEVİNÇTEN AĞLAMIŞ
En büyük özelliğinin karmaşık bağlantıları ve şekilleri çabuk algılamak olduğunu belirten Şahin, "Ve bu şekiller içindeki hareketliliği fark edip, olayların nasıl geliştiğini görebiliyorum. Eşimin ise, sorgulama özelliği var. Kafamdaki resim ancak onunla yaptığım konuşmadan sonra netleşiyor" dedi. Kanser araştırmaları hakkında da konuşan Türeci, "İlk araştırma sonuçları geldiğinde sevinçten ağladım" dedi.