Almanya'nın Mölln kentinde 23 Kasım 1992 günü ırkçıların kundakladığı evde ölen ikisi çocuk üç Türk için anma töreni düzenlendi. Irkçılığın kınanması ve benzer saldırıların unutturulmaması amacıyla düzenlenen programa katılan Federal Meclis Başkanvekili Aydan Özoğuz, Mölln saldırısının Almanya'da yeni bir dönemi de beraberinde getirdiğini ifade etti.
İNSANLAR ÇOK ETKİLENDİ
Özoğuz,
"Kendi çevremizde bile saldırıların etkisini yaşadık. Mesela bazıları herhangi bir saldırıda kaçmak için evlerine merdiven aldılar. Bu, insanların ne kadar etkilendiğinin göstergesiydi. Ne yazık ki NSU cinayetleri, mülteci yurtlarına yönelik sayısız saldırı ya da Hanau ve Halle'deki saldırılar, aşırı sağcı şiddet ve terörün, günümüzde hâlâ gerçek bir tehlike olduğunu açıkça ortaya koymuştur" dedi.
IRKÇILIĞA YER YOK
Quellenhof Oteli'ndeki anma etkinliğinde konuşan Özoğuz, Almanya'da ırkçılığın ve yabancı düşmanlığının yeri olmadığının açıkça gösterilmesinin çok önemli olduğuna işaret etti ve "Son 30 yılda pek çok gerileme yaşadık, ancak zaman zaman umut ışıkları da gördük" şeklinde konuştu. Programa, katliamda aile fertlerini yitiren Arslan ailesi, Büyükelçi Ahmet Başar Şen, Kültürden Sorumlu Devlet Bakanı Claudia Roth da katıldı. MÖLLN
DERİN YARALAR AÇTI
CİNAYETLERİ UNUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL
Büyükelçi Şen, "Vatandaşlarımıza karşı yapılan ırkçı saldırılar, hatıralarımızda yaralar açmıştır. Üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, Mölln, Solingen ve Hanau saldırılarını, NSU cinayetlerini unutamayız. Bu faciaları unutturmamaya ve ırkçılık tehlikesine her zaman yüksek sesle dikkat çekmeye kararlıyız. Ayrımcılığın demokratik toplumlarda yeri yoktur" şeklinde konuştu.
TOPYEKÛN MÜCADELE ŞART
Şen, sadece Türk ve Müslüman oldukları için Almanya'daki Türklerin, evlerinin, iş yerlerinin, camilerinin hala saldırılara ve hakaretlere uğruyor olmasının, ülkede ırkçılığa karşı mücadelenin kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğini gösterdiğini ifade etti. Büyükelçi, "Bu tür hastalıklı eğilimlere karşı güçlü bir direnç kültürü oluşturulması, topyekûn mücadele edilmesi gerekmektedir" dedi.
Büyükelçi Ahmet Başar Şen, "Toplumun tüm kesimlerinin, her türlü görüş ayrılığını bir kenara bırakarak, bu amaç etrafında birleşmesi gerekmektedir. Almanya Türk toplumuna hep birlikte sahip çıkmalıyız" dedi.