Almanya, Hollanda ve İngiltere'den araştırmacılar, başörtüsünün işveren davranışı üzerindeki ölçümünü ortaya koymak için bir araştırma yaptı. Araştırma, Hollanda ve Almanya'daki işverenlerin, iş başvurularında başörtülülere karşı ayrımcılık yaptığını ortaya koydu. Araştırmada aynı kişi, aynı içerik ve bilgileri kullanarak özgeçmiş hazırladı. Bir özgeçmişe başvuru sahibinin başörtülü, diğerine başörtüsüz fotoğrafı eklendi ve işverene gönderildi.
HOLLANDA'DA YÜZDE 35'E DÖNÜLDÜ
Hollanda'da iş başvurusunda başörtülü fotoğraf kullanılanların yüzde 35'inin başvurusuna dönüş yapıldı. Başörtüsü kullanmayanlarda bu oran yüzde 70'e çıktı. Almanya'da başörtülü adayların yüzde 25'i başvuruya dönüş aldı. Başörtüsü kullanmayan adayların ise yüzde 53'üne dönüş yapıldı. Araştırmacılar, "Hollanda ve Almanya'da başörtülü Müslümanlar, müşterilerle doğrudan iletişim gerektiren işler için yaptıkları başvuruda ayrımcılığa uğruyor" dedi.
HOŞGÖRÜ ALGISI YALAN ÇIKTI
Hollanda'daki ayrımcılık oranının yüksekliğinin, ülkenin dini azınlıklara açık olduğu şeklindeki algıyı tersine çevirdiğine değinilen araştırmada, bunun, ülkede azınlıkların kültürel asimilasyonunu hedefleyen politikaların sonucu olduğuna dikkat çekildi.
FRANSA'DA DA BENZER DURUM VAR
ARAŞTIRMANIN ortak yazarlarından Utrecht Üniversitesi'nden Dr. Valentina Di Stasio, sonuçlara ilişkin Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Fransa ve diğer ülkelerdeki benzer çalışmaların da Müslümanlara yönelik ayrımcılığı ortaya koyduğunu kaydetti. ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği genelinde dini ayrımcılıklara yönelik kapsamlı çalışmaların yürütüldüğüne değinen Di Stasio, "Dini ayrımcılıkta onlarca yıldır aynı durumdayız" değerlendirmesi yaptı. Di Stasio, Avrupa Adalet Divanı'nın, "tarafsızlığı" ortadan kaldırdığı gerekçesiyle işverenlerin, dini sembolleri taşıyan işçilerin işten çıkarmalarına izin veren kararını hatırlattı ve kararın Hıristiyan ve diğer dini azınlıklardan ziyade Müslüman kadınları iş piyasasında daha güçsüz duruma getirdiğine dikkati çekti.