Almanya, yurtdışındaki hedeflerine ulaşmak için yaptığı planlı kampanyalarda, yayın organı Deutsche Welle'yi aktif olarak kullanıyor. Bunu yaparken, agresif muhalefet yapmaktan çekinmiyor. DW Türkçe de çizgisini tamamen Alman siyasetinin isteklerine göre belirliyor. Örneğin 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında FETÖ'nün olduğunu resmi olarak kabul etmiyor. DW de bu yönde konuşan muhalifleri bulup yer veriyor.
SÜREKLİ MUHALİF YAYIN
Türkiye'de son yıllarda yaşanan bütün gelişmeler, Almanya'nın resmi haber sitesinde, hep Türk hükümetinin savunduğu görüşlere muhalif üslupla ele alındı. Gezi'deki teröristler "masum STK'cılar" olarak lanse edildi. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'daki ihanetler FETÖ ağzıyla aktarıldı. Koronavirüs süreci, Kanal İstanbul, ekonomi, Turkovac aşısı ve TOGG gibi konular hep provokatif üslupla, aleyhimizde kullanıldı.
YILLIK 400 MİLYON EURO
Türkçe
yayından hiçbir ekonomik beklentisi olmayan DW'ye, Alman hükümeti yılda 400 milyon euro para aktarıyor. Sürekli CHP, HDP, hatta terör ağzıyla konuşanlara mikrofon uzatan DW, nedense milli menfaatlerimizi savunanları es geçiyor. DW'nin bu haberleri tercüme edilerek Alman kamuoyuyla da paylaşılıyor. En vahim olanı da bu muhalif haber gündemlerinin, Alman Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından belirleniyor olması...
KANAL İSTANBUL'U HİÇ SEVMİYORLAR
Türkiye'nin çılgın projesi Kanal İstanbul, nedense DW'nin en büyük hedefleri arasında yer alıyor.
Kanal İstanbul haberlerinde sık sık İmamoğlu boy gösteriyor.
Türkiye'ye operasyon çeken Soros'çu Kavala, DW'nin ana konularından.
Türk ekonomisindeki olumlu gelişmeler, asla DW'ye haber olmuyor.
DW, Türkiye ekonomisiyle ilgili sürekli olumsuz haber pompalıyor.
Haberlerde, itinayla seçilen muhalif kişilerin beyanlarına yer veriliyor.
DW'nin Türkiye'den koronavirüs haberleri hep felaket senaryosu dolu.
Devletimizin stokçularla mücadelesi bile, DW'yi rahatsız ediyor.
DW'ye göre, Gezi'deki teröristler, "Çevreci masum STK'cılar..."
DW, etkinliği kanıtlanan Turkovac aşımıza da saldırmayı ihmal etmedi.