Almanya'nın Bavyera Eyaleti'ne bağlı Kempten (Allgaeu) kentinde 17 Kasım 1990 günü beş Türk ailenin yaşadığı evde çıkan yangına ilişkin korkunç bir gerçek ortaya çıktı. Yangını Neo- Nazilerin başlattığı, aslında bunun 30 yıl önce de bilindiği, ancak itiraf mektubunun polis tarafından sümen altı edildiği belirlendi. Savcılık şimdi o yangın dosyasını yeniden açtı.
MEKTUPTA KORKUNÇ İFADELER
BEŞ yaşındaki Zafer Tupdibi'nin öldüğü yangın sonrası kaleme alınan mektupta, gamalı haç çizildiği ve 'Çok başarılı olan saldırı sadece bir başlangıç. Kemptenliler Alman olmayan tüm yaratıklardan temizlenene kadar rahat etmeyecekler. Kempten eşcinsel, solcu, yabancı ve diğer domuzlar tarafından rahatsız edilmeyen ilk şehir olacak" ifadeleri yer aldı.
PENCEREDEN ATLADILAR
SABAH'IN ulaştığı Tupdibi ailesinin 47 yaşındaki oğulları Erol Tupdibi, kardeşi Ercan'ın yangında boğularak can verdiğini anlattı ve "Ben, ikizim Osman, annem Gülhayır ve ablam Ümmü Gülsüm kendimizi pencereden attık. Hepimizde kırıklar oluştu ve aylarca hastanede tedavi gördük. Babam o gece evde yoktu. Dosya da hemen kapatıldı" diye konuştu.
DOSYA İKİ YILDA KAPATILDI
EROL Tupdibi, "O dönem hiç ırkçı tehdit almadık. Hatta olaydan sonra aklımızın ucundan bile ırkçı saldırı geçmedi. Polis de ırkçılık yönünde araştırma yapmadı. Dosya iki yıl sonra kapatıldı. Fail 'belli değil' diye bize yalan söylenmiş. Zamanında ırkçı saldırı diye ortaya konulsaydı belki bu 30 yıl bizim için farklı geçerdi. Yalnız bırakıldık" dedi.
TESADÜFEN ORTAYA ÇIKTI
ALMAN Tagesspiegel ve Die Zeit gazetesi, iki ay önce Kempten yangını dosyasından bilgi talep etti. Lempten savcısı bunun üzerine dosyayı incelerken korkunç gerçeği gördü. Polisin itiraf mektubunu gizlediğini fark eden savcı, dosyanın yeniden açılması için girişim başlattı. Şimdi yeniden açılan dosya üzerinde Münih Savcılığı çalışacak. O dönemde Kempten kundaklamasının ardından Kaufbeuren ve Immenstadt'ta çok sayıda yangın meydana gelmişti.
LUDWIGSHAFEN DOSYASI DA AÇILSIN
ALMANYA'NIN Ludwigshafen kentinde 3 Şubat 2008 günü beşi çocuk 9 Türk'ün öldüğü yangında da ırkçılık izlerine rastlanmıştı. Bir muhbirin, Ludwigshafen yangınından sekiz ay sonra, yani daha NSU ortaya çıkmadan üç yıl önce, "Yangın, seri cinayetlerle bağlantılı" demişti. Bu muhbir, Türkiye'nin Mainz ve Nürnberg başkonsolosluklarına, Ludwigshafen Emniyet Müdürlüğü'ne ve yangına bakan Frankenthal Başsavcılığı'na ihbar mektubu göndermişti. Bu ihbar, hiç inandırıcı bulunmamış ve dikkate alınmamıştı. Yangının evin elektrik tesisatından kaynaklandığı ifade edilmiş ve dosya kapatılmıştı. Şimdi Avrupalı Türkler Kempten'deki gibi bir savcının dosyayı yeniden ele almasını bekliyor.