Avrupa'da her gün insan haklarını, özgürlükleri, demokrasi ve adaleti yok sayan yasaklar devreye sokuluyor. Yasakçı zihniyetin başını İslam'a karşı nefret söylemini de yayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron çekiyor. Gözünü ülkesindeki milliyetçi oylara diken Macron, camileri ve insani yardım kuruluşlarını gerekçe göstermeden kapattırıyor, eleştiri haberlerini de sansürlüyor.
FOTOĞRAF ÇEKENE HAPİS
FRANSA'DA, polisi görev anında görüntülemek de yasaklanmak isteniyor. Yasa tasarısına göre, polisin yüzünü buzlamadan sosyal medyada paylaşanlara 1 yıl hapis ve 45 bin euro para cezası öngörülüyor. Son haftalarda Arap azınlıklara yönelik keyfi tutuklamalarla gündemdeki polis, Sarı Yelekliler gösterilerinde de protestocuları hastanelik etmişti.
GÖSTERİDE 200 GÖZALTI
ALMANYA'DA ise polis şiddeti bir kez daha yüzünü gösterdi. Berlin'de koronavirüs kısıtlamalarını protesto edenlere, tomalar ile tazyikli su ve biber gazı sıkıldı. 200 gösterici polis tarafından gözaltına alındı. Fransa'dan sonra Ülkücü derneklerin kapatılmasına yönelik adım atıldı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Avrupa Birliği (AB), yasakçı adımlara sessiz kaldı.
MÜSLÜMAN'A TERÖRİST MUAMELESİ
ALMAN Polisi, dini hassasiyet ve mabetlerin kutsallığını da hiçe sayıyor. Camilere rastgele baskın yapan polis, çamurlu botlarıyla camilere ahıra girer gibi girebiliyor. Bunun son örneği, Berlin'de Mevlana Camisi'ne sabah namazı sırasında yapılan baskında görüldü. Yüz polis, camiye içeride cemaat sabah namazı kılarken, botlarını çıkarmadan, kapıları kırıp girdi.
AVRUPA'NIN ŞİDDET GÜNLÜĞÜ
AVUSTURYA'DA 9 Kasım'da evleri basılarak gözaltına alınan 30 Müslüman aktivist ve akademisyene özel hayatlarını ihlal eden dini içerikli sorular sorulmasının yankıları hâlâ sürüyor.
HOLLANDA'DA bir şüpheliye müdahalesi sırasında 2 polis memurunun kendisini ikaz eden başörtülü bir kadını önce iteklemesi ardından yüzüne yumruk atması büyük tepki gördü.
İSPANYA'DA koronavirüs salgınına karşı alınan önlemleri protesto etmek için başlayan gösterilerde polisin sert müdahalesi dikkat çekti.