İSERLOHN Belediyesi'nde çalışan ve siyasi bir oluşum kuran Uğur Ünal, kentte oy oranı hızla artınca SPD'li belediye başkanı Peter Paul Ahrens'in (69) hışmına uğradı. Belediye başkanı, Uğur Ünal'a 266 bin euro brüt tazminat teklif ederek, iş ilişkisini bitirdi. 266 bin euro tazminattan vergiler ve sosyal kesintiler düştükten sonra Uğur Ünal'a 177 bin euro kaldı. Ve Ünal'ın hesabına 177 bin euro havale edildi.
SAVCILIK KAFAYI TAKTI
ANCAK kısa süre sonra Ünal'ın aldığı tazminat basına sızdırıldı ve belediye başkanı üzerinde baskı oluşturuldu. Başkan daha fazla dayanamadı ve istifa etti. Bu kez savcılık belediye başkanı, belediyenin personel müdürü ve başka kişiler hakkında daha "yolsuzluk soruşturması" başlattı. Savcılık daha da ileriye gitti ve Uğur Ünal'ın banka hesabına el koydu. Belediye ve Ünal anlaşmak istese de, savcılık izin vermedi.
KARA PARA SUÇLAMASI
EL altından belediyeyi "soruşturmayı engellemekle" suçladı. Önce sadece tanık olan Uğur Ünal bir anda "kara para aklamakla" suçlandı. Olay giderek büyüdü. Savcılığın akıl almaz kararlarına mahkeme de birebir uyunca, tek suçu kendisine resmi yollardan teklif edilen tazminatı almak olan Uğur Ünal mağdur oldu. Hesapları dondurulan, arabasına el konulan Ünal, tüm çabalara rağmen parayı da geri veremiyor.
SPD'YE GÜVEN YOK OLDU
BU ortamda seçime giren SPD'yi seçmen de unutmadı ve sonunda faturayı sandıkta kesti. 1946 yılından bu yana hiçbir seçimde yüzde 30'un altına inmeyen SPD, yüzde 20'nin bile altında oy aldı. Yüzde 15'lik oy oranı ile çöken Sosyal Demokrat Parti, seçmen tarafından cezalandırıldı. Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) yüzde 39,75 ile seçimleri kazanırken, tazminat davasında oynadığı rol, SPD'ye güven kaybına yol açtı.