Söz konusu Türk ve Müslüman aileler olduğunda şahin kesilen, sudan sebeplerle çocukları ailelerinden koparan Gençlik Dairesi'nin (Jugendamt), Solingen'de altı çocuklu anneyi, yaşadığı sorunlara rağmen adeta görmemezlikten gelmesi tepki çekti. Ailesinden kopardığı Müslüman çocukları Hıristiyanlaştırmak adına attığı adımlarla sabıkalı daire, annenin 'Yardıma ihtiyacım yok' sözünü yeterli buldu.
SAVCI İYİ ARAŞTIRMALI
POLİSİN, beş çocuğunu öldüren 27 yaşındaki annenin evine bir yılda şikâyet üzerine üç kez gitmesi, Jugendamt'ın durumdan haberdar olup müdahale etmemesine Türkler tepki gösterdi. Çocukları ellerinden alınan aileler, "Türk çocuğu, masadan düşüp kolunu kırsa Jugendamt aileyi suçlayıp çocuğu aileden koparıyor. Solingen'de Jugendamt neden devrede değildi. Savcı iyi araştırmalı" dedi.
ŞARTLARI TAKİP ETMELİYDİLER
ÇOCUKLARINI ölüme götüren ve bir yıldır yalnız yaşayan Christiane K.'nın hangi şartlar altında çocuklarına baktığını, psikolojisinin nasıl bozulabileceğini Jugendamt'ın kestirebilmesi gerektiğini de hatırlatan Türkler, "Daire artık kendini sorgulamaya başlasa iyi olur" diye konuştu.
UMUT YILDIZI DERNEĞI BAŞKAN YARDIMCISI İSMAIL ORAL,
"Gençlik Dairesi'nin ihmalinin olup olmadığı savcılığın dosyasında yer alacaktır. Türk aileler ile gençlik daireleri arasında iletişim sorunu var. Gönül ve vicdan dili farklı olduğu için iki tarafta birbirini anlayamıyor ve ortaya büyük sıkıntılar çıkıyor" ifadelerini kullandı.
SKANDALA İMZA ATTILAR
ÇOCUK Hakları Savunusu Kamil Altay, "Türk ailelere karşı ilk çocukta dahi 'çocuğa bakamazsınız' diyerek çocuğu koruma altına almakta tereddüt etmeyen Gençlik Dairesi, 6 küçük çocuğu olan anneyi ihmal ederek bir skandala daha imza atmıştır. Bu aşamaya gelinmeden tedbir alınmalıydı. Çocukların yaşları göz önüne alındığında bakım ve anneye psikolojik destek şarttı. Aileler 'çocuğum alınır' korkusuyla Gençlik Dairesi'nden yardım istemeye korkuyor" dedi.
Çağlayan AKTÜRK - Cengiz PARLAYAN / SOLİNGEN