Bosna Hersek'te yaşayan aşırı milliyetçi Sırpların son bir haftada yaptığı provokasyonlar, ülkedeki gerginliği tırmandırdı.
Gerek Ortodoksların Noel Bayramı arifesinde ülkenin doğusundaki Srebrenitsa'da yaşananlar gerekse anayasaya aykırı olmasına rağmen 9 Ocak'ta Sırp Cumhuriyeti Günü'nün kutlanması, başta Boşnaklar olmak üzere ülkedeki vatansever kesimin tepkisine neden oldu.
Aşırı milliyetçi Sırpların ilk provokasyonu, Noel Bayramı arifesinde yaşandı. Kimliği tespit edilemeyen kişi ya da kişiler, 1995'te yaşanan Srebrenitsa soykırımında katledilen kurbanların defnedildiği Potoçari Anıt Mezarlığı'nın önüne domuz parçaları bıraktı.
Eylemin Noel gibi önemli bir dini bayram öncesi yapılması dikkati çekerken, soykırım kurbanlarına yönelik bu davranış, Boşnakların büyük tepkisine yol açtı.
Ülkedeki en büyük Boşnak partisi Demokratik Eylem Partisi (SDA) yazılı açıklama ile savaşta yakınlarını kaybedenlerin gururunu inciten "bu çirkin eylemi" en sert şekilde kınadı.
Sırpların, Srebrenitsa'daki soykırımı sürekli olarak inkar ettiği hatırlatılan açıklamada, soykırımın inkar edildiği bir ortamda bu tarz olayların yaşanmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekildi.
- Srebrenitsa'da Çetnik şarkıları eşliğinde konvoy
"Büyük Sırbistan" ideolojisinin savunucusu Çetniklerin fikirlerini bugün de destekleyen bu aşırı milliyetçi Sırpların ikinci provokasyonu da Srebrenitsa'da yaşandı.
Noel'i "kutlamak" için şehir merkezinde araç konvoyu düzenleyen bir grup Sırp, Srebrenitsa'daki soykırımda en sevdiklerini kaybedenlere inat, Çetnik şarkıları söyleyerek, şehirdeki Müslüman Boşnakları korkutmaya, kışkırtmaya çalıştı.
Ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'nin (RS) ve Sırbistan'ın bayraklarını taşıyan grubun görüntüleri kısa sürede sosyal paylaşım sitelerine düşerken, aynı gün içinde ikinci kez yapılan provokasyon, sert tepkiye neden oldu. Yaşananlara ilişkin "bu tam bir terör" ve "etnik temizlik politikaları sürüyor" gibi yorumlar yapıldı.
- Drina "Sırp nehri"
RS başkanlığı yaptığı dönemde de ayrılıkçı söylemleri ile bilinen ve RS entitesi için birçok kez "devlet" ifadesini kullanmaktan çekinmeyen Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin yeni Sırp üyesi Milorad Dodik'in Bosna Hersek ile Sırbistan arasında kalan Drina Nehri hakkındaki söyledikleri de tansiyonu artıran gelişmelerden biri oldu.
Sırbistan'daki Toplumsal İstikrar Merkezine demeç veren Sırp siyasetçi, gazetecinin "Eğer aradaki ebedi sınır Drina Nehri, önünüzde duran bardakta olsa ne yapardınız?" sorusuna, "şerefinize" diyerek ve bardaktaki suyu içerek karşılık verdi. Bu hareketi ile yetinmeyen ve elinde olsa sınırı ortadan kaldıracağı mesajı veren Dodik, bununla da yetinmeyip Drina hakkında "Sırp nehri" ifadesini de kullanmaktan çekinmedi.
SDA'dan yapılan açıklamada, Dodik'in kullandığı söylemlerin istikrar fırsatlarına ve Bosna Hersek'in kalkınmasına zarar verdiği vurgulanırken, Dodik'in son açıklamasıyla da "20. yüzyılda Drina Nehri'ni tek suçları Sırp olmamak olan masum insanların toplu mezarı haline getiren büyük devlet ideolojisi bataklığında derine battığı" kaydedildi.
Açıklamada ayrıca Bosna Hersek'te Boşnak, Hırvat ya da Sırp değil, Bosna Hersek nehirleri olduğu belirtilirken, "Bunlardan biri de Drina'dır. Bu nehir, bir asırdır Bosna Hersek ile Sırbistan arasındaki sınırdır ve öyle de kalacaktır." ifadeleri yer aldı.
- Anayasaya aykırı RS Günü
RS'nin kurulduğu 9 Ocak'ın anayasaya aykırı olmasına rağmen bu yıl da törenlerle kutlanması, gerginliği artıran bir diğer adım oldu.
Bosna Hersek Anayasası Mahkemesinin RS entitesindeki diğer milletlere yönelik ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle "anayasaya aykırı" bulduğu RS Günü, Sırp nüfusun yoğun yaşadığı Banja Luka şehrinde yapılan törenlerle kutlandı.
Ülkedeki Boşnaklar ise RS'nin kurulduğu 9 Ocak 1992 tarihini, ülkede soykırımın ve katliamların başladığı tarih olarak kabul ederken, 9 Ocak'ın Sırplar tarafından bayram gibi kutlanmasına karşı çıkıyor. Savaş mağdurları dernekleri de 9 Ocak'ı Vatanseverlik Günü olarak ilan ederken, bu günde kaybettikleri yakınları yad edip, Sırp askerlerin savaşta işlediği suçlara dikkati çekiyor.
Savaşın Kadın Mağdurları Derneği Başkanı Bakira Hasecic, Bosna'da 1992-1995 yıllarında yaşananları herkesin çok iyi bildiğini vurgulayarak, savaşta tecavüze uğramış binlerce kadından yalnızca biri olduğunu hatırlattı.
Hasecic, seçilmiş Boşnak, Hırvat ve Sırp siyasilerin artık bu yaşananlara "dur" demesi ve Bosna Hersek'teki soykırımın inkar edilmesini yasaklayan bir kanun çıkarılması gerektiğini söyledi.
Boşnak Hareketi Başkanı Sejfudin Tokic de faşizmin hiçbir şeklini kabul etmeyeceklerini belirterek, "Ayrılıkçı söylemleri, Bosna Hersek devletinin yıkılmasını ve Boşnaklar üzerinde yeni bir soykırımı destekleyen politikalar da buna dahil." ifadelerini kullandı.
Banja Luka'da, "Hitler'den sonra Avrupa'daki en büyük zulmü" kutlamak için toplanan insanlara da seslenen Tokic, "Onlar Bosna Hersek'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü yıkmak istiyor. Boşnak halkı olarak bizler, devletimizi savunmak noktasında 1992'den daha hazırız." dedi.
- Dodik'in "bayrak oyunu"
Öte yandan ayrılıkçı söylemleriyle sürekli tepki çeken Sırp lider Dodik, Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyeliğine seçildiği günden beri yaptıklarıyla da gerginliği artırıyor.
İlgili bayrak kanununa aykırı olmasına rağmen, Devlet Başkanlığının resmi salonuna RS bayrağı koyan Dodik, bu hareketiyle de provokasyona neden oldu. Bayrak oyunu ile gündemde uzun süren kalan Dodik, RS bayrağı konmadığı için Barışı Uygulama Konseyi (PIC) toplantısını terk edip, Devlet Başkanlığı Konseyinin diğer iki üyesi ile yapacağı toplantıyı da erteledi.
Dodik'in göstermelik bayrak hamlesini, koalisyon görüşmelerinde istediğini elde etmek ve kendisi ile partisinin bu süreçte es geçilemeyeceğini göstermek için yaptığı ifade ediliyor.
Dengelerin çok hassas ve savaşın acılarının hala taze olduğu ülkede son dönemde yaşanan bu tür provokasyonlar, özellikle Boşnak-Sırp ilişkilerini olumsuz etkiliyor. Geleceğe dair endişeleri bulunan birçok genç ise "kurtuluşu" başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine göç etmekte arıyor.