AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, "Özünde üstünlük duygusu ve düşmanlığın yattığı ırkçılık, toplumlarda ağır tahribatlara yol açan, sosyal barış ve birliktelik perspektifini derinden zedeleyen olguların başında gelmektedir. Mölln faciası da ırkçılığın tarihte bıraktığı acı tablolardan biridir." dedi.
Yeneroğlu, 23 Kasım 1992'de Almanya'nın Schleswig-Holstein eyaletine bağlı Mölln kentinde, Samsunlu Arslan ailesinin evinin gece yarısı ırkçılar tarafından kundaklanmasının 26. yılı münasebetiyle yazılı açıklama yaptı.
Bu menfur olay neticesinde Bahide (51) ve Yeliz Arslan (10) ile Ayşe Yılmaz'ın (14) hayatını kaybettiğini, ailenin diğer fertlerinin ise yaralı olarak kurtarıldığını anımsatan Yeneroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü cinayetlerinde şahit olduğumuz gibi bu faciada da suçlular ilk etapta aile içinde aranmış, akabinde gerçek sorumluların aslında Neonaziler olduğu ortaya çıkmıştı. 3 cana kasteden faillerden biri, yaşı küçük olduğu gerekçesiyle 7,5, diğeri de 15 yıl gibi bir hapis cezasına çarptırıldı. Yaşananlar Arslan ailesinden çok şey götürürken, her iki fail de halihazırda yeni kimlikleri ile hayatlarına devam ediyor."
Almanya'daki ırkçılığın günümüzde varlığını hala farklı biçimlerde devam ettirdiğine işaret eden Yeneroğlu, "Örneğin son yıllarda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan üzerinden yürütülen Türkiye karşıtı kampanya, ırkçılığın farklı tezahürleri ile mevcudiyetini muhafaza ettiğini göstermektedir. Öte yandan NSU cinayetlerine ilişkin dava süresince tanıklık edilen ihmaller zinciri de kurumsallaşmış ırkçılığın boyutunu açık ve net şekilde gözler önüne sermiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Yeneroğlu, Almanya'da yaşayan Türklerin artık bu ülkenin kalıcı unsuru olduğunun kabul edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Ülkenin en önemli göçmen grubunu oluşturan bu kesime yönelik her türlü saldırı, barış içinde bir arada yaşama olgusunu yaralar. Almanya, ülkedeki azınlıkların güvenliğini sağlama noktasında Türkler üzerinden test edilmektedir. Bu testten başarılı şekilde çıkmak, geçmişte ihmal edilen hususların tekrarlanmamasından geçer. Bunun için de öncelikle kurumsal ırkçılıkla mücadele ve ırkçı saldırılarda bulunanların yakalanıp cezalandırılması şarttır."
Başta Mölln'de yaşamını yitiren 3 kişi olmak üzere ırkçı saldırılarda hayatını kaybedenleri saygıyla anıp yakınlarına sabır dileyen Yeneroğlu, "Özünde üstünlük duygusu ve düşmanlığın yattığı ırkçılık, toplumlarda ağır tahribatlara yol açan, sosyal barış ve birliktelik perspektifini derinden zedeleyen olguların başında gelmektedir. Mölln faciası da ırkçılığın tarihte bıraktığı acı tablolardan biridir." ifadesini kullandı.