Almanya'nın Dortmund kentinden yolculuga çıkan Yusuf Aksüt, Senol Ertürk ve Cabbar Göleli, molada Avrupalı Türklerin 70'li yılların sonundaki yolculugu ile günümüzü kıyasladı. Aksüt, "40 yıldır bu yollarda geçti ömrümüz. Evden çıkar ve Türkiye'ye varabilmek için günlerce mücadele ederdik. Dört günlük yolculuktan sonra memlekete ulasabilirdik" dedi.
YOLLAR BETONDU
Eskiden yolların tek seritli, virajlı, otomobillerin ise en fazla 90 beygir gücünde oldugunu ifade eden Aksüt, "Yollar asfalt degil betondu. Istesek de hızlı gidemezdik. Zaten otomobillerimiz de simdikiler gibi hız yapmazdı. Yugoslavya'nın dagılması döneminde de çok zorlandık" diye konustu.
YARDIMLAŞMA KALMADI
Simdi araçların hem çok konforlu hem de yüksek beygir gücüne sahip oldugunu anlatan Aksüt, "Gençlerimiz de çok sabırsız. Araçlarına güveniyor ve hızlı yol alıp 24 saatte Kapıkule'ye ulasıyorlar" seklinde kıyaslama yaptı. Eskiden yollarda yardımlasma da oldugunu anlatan Aksüt, "Bozulmus bir araç gören durur 'Nasıl yardım edebilirim?' diye sorardı. Simdi ise kimse kimseye yardım etmiyor" dedi.