Almanya'nın, ülkede faaliyet gösteren Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) çalışmalarını yeniden değerlendirmeye aldığı ileri sürüldü.
Der Spiegel dergisinin yarın çıkacak sayısında yer alan haberde, Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD'deyayımlanan "Report Mainz" programı ile yapılan ortak araştırmada, FETÖ'nün "modern ve seküler cephesinin arkasında otoriter bir sistemin bulunduğunun açık olduğu" vurgulandı.
FETÖ'dan ayrılan bir yöneticinin, ilk kez Almanya'daki örgütün iç yapısını anlattığı belirtilen haberde, "Bu kişi antidemokratik bir hareketten bahsediyor." denildi.
Haberde, bu kişinin oluşumu "Bir dini liderin önemli kararlar verdiği gizli paralel yapı" olarak gördüğü kaydedildi.
Spiegel dergisi muhabirinin, Alman Dışişleri Bakanlığının şubat ayında bu konuda hazırladığı raporu okuduğu aktarılan haberde, Alman hükümetinin de FETÖ'yü "kritik" olarak gördüğü belirtildi.
Raporda, "(Türkiye'deki) Alman Büyükelçiliği kaynaklarının, FETÖ taraftarlarının on yıllarca doğrudan devlet kurumlarına, özellikle polise ve yargıya sızdığı konusunda hemfikir olduğu." ifadesinin yer aldığı vurgulandı.
Ayrıca örgütten ayrılan söz konusu yöneticinin de "Hareketin komplocu bölümünün sıkı hiyerarşiyle öne çıktığı ve organize suç yapısının biçimini anımsattığını." söylediğine işaret edildi.
Alman hükümetinin bu konuda yeni bir değerlendirme yaptığı belirtilen haberde, "Alman Dışişleri Bakanlığı Türk kaynaklarının değerlendirmelerini gittikçe daha fazla ciddiye alıyor." denildi.
Derginin 4 sayfalık haberinde, FETÖ'den ayrılan ve isimleri değiştirilen iki kişinin, örgütte neler yaşadıklarını anlattıkları yer alıyor.
Haberde ayrıca, Almanya'nın örgüt üyelerinin önemli geri çekilme alanı olduğuna işaret edilerek, örgüte bu ülkede şimdiye kadar eleştirel bakılmaması buna sebep gösteriliyor.
Örgüt üyelerinin, FETÖ elebaşının Almanya'daki imajını değiştirmeye çalıştığı ifade edilen haberde, örgütün işlettiği okulların isimlerinde de değişikliğe gidildiğine işaret edildi.
Bu kapsamda, Köln'de bulunan ve adı daha önce "Diyalog" olan liseye, aynı zamanda katolik papazı da olan bilim adamı "Ferdinand-Franz Wallraf"ın isminin verildiği vurgulandı.
