İngiltere Parlamentosunun üst kanadı Lordlar Kamarası üyesi Barones Sayeeda Warsi, İngiliz medyasında çıkan Müslüman karşıtı haberlerin toplumu zehirlediğini söyledi.
Parlamentonun İçişleri Komisyonunun "Nefret suçları ve bunun şiddet içerikli sonuçları" başlıklı oturumuna katılan Barones Warsi, adadaki yazılı basının sürekli İngiliz Müslümanları hedef aldığını dile getirdi.
Bazı medya kuruluşlarının İslam'ı ve Müslüman vatandaşları, 2011'e kıyasla bugün daha negatif bir bakış açısıyla betimlediğini söyleyerek, "Yazılı basında negatif tasvir üzerine (burada) saatlerimi harcayabilirim." dedi.
İngiltere'de "Müslüman karşıtı yazılan negatif haberlerin toplumu zehirlediğini" ifade eden Warsi, bunun artık "günlük bazda yaşandığının" altını çizdi.
Müslüman karşıtı yayınların "kamu söylemlerine neden olduğunu" da savunan Sayeeda Warsi, bazı muhabirlerin homofobik, ırkçı ve antisemitik yayınların doğurduğu sonuçlardan kaçamadığını ancak İslamofobik yayınların ise "2011'den olduğundan çok daha kötü hale geldiğini" ifade etti.
Baroness Warsi, ayrıca basında Müslümanlar hakkında çıkan negatif haberler sebebiyle toplumun bazı üyelerinin günlük hayatlarını korku içerisinde sürdürdüğünü vurguladı.
Genç Müslüman kadınların başörtüsü kullanmaları sebebiyle kolayca hedef alınabildiğini belirten Warsi, sırf Müslüman oldukları gerekçesiyle metroda trenin önüne itilmekten endişe duyan Müslüman kadınların, "platformlardayken duvar kenarlarında beklediği" örneğini verdi.
Sayeeda Warsi, "2018 yılında halen başörtüsü hakkında tartışmamalıyız diye düşünüyorum." diye konuştu.
Warsi, Müslümanlar hakkında çıkan negatif haberlerin ayrıca aşırı sağcı gruplar tarafından da sömürüldüğüne vurgu yaparak, Başbakan Theresa May ile ana muhalefet lideri Jeremy Corbyn'e, Müslümanların ülkeye katkıları hakkında konuşmalar yapması çağrısında bulundu.
"BÜYÜK ÖLÇEKTE BİR SORUN"
Aynı oturumda söz alan İngiltere Ulusal Gazeteciler Birliği Başkanı Profesör Christ Frost da adadaki Müslüman karşıtı yayınların "büyük ölçekte bir sorun" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Gazetelerin gazeteyi satacak haberlere önem verdiğini anımsatan Frost, bazı editörlerin muhabirlere haberlerin nasıl yazılacağı yönünde talimat verdiğinin bilindiğini ve bunun dehşet verici olduğunu dile getirdi.
İngiliz kamuoyunun ortalama yüzde 64'ünün İslam ve Müslümanlar hakkındaki bilgileri medya aracılığıyla öğrendiğini, kamunun okuduğuna ve duyduğuna inanarak daha fazla araştırma yapma hissi duymadığını aktaran Christ Frost, "Gazetelerin ne hakkında yazdıklarını bilmesi çok önemli." şeklinde konuştu.
İngiltere İçişleri Bakanlığının verilerine göre, İngiltere'de 2016'da yapılan Avrupa Birliği'nden ayrılma referandumu ile geçen yıl yaşanan terör saldırılarının ardından ülkede Müslüman karşıtı nefret suçlarında dikkati çeken artışlar yaşandı.
İngiltere'de yaklaşık 3 milyon Müslüman'ın yaşadığı ve bunun ülke nüfusunun yüzde 5'ini oluşturduğu belirtiliyor.