Türkiye
düşmanlığının prim yaptığını görünce Avrupa Parlamentosu Başkanlığı döneminde harekete geçen ve geçen yıl delegelerin yüzde 100'ünün oyuyla SPD Genel Başkanı seçilen Martin Schulz'a, kindar tavırları yaramadı. Dışişleri Bakanı olabilmek için verdiği tüm sözleri unutan Martin Schulz'un bakanlık hayalleri suya düştü. Schulz, Cem Özdemir ile aynı kaderi paylaştı.
ÖZDEMİR'İN GÖZÜ DÖNDÜ
Açıklamalarında
, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına Almanya Dışişleri Bakanı olarak oturup gözünün içine baka baka konuşma" hayali kurduğunu söyleyen Schulz ve Özdemir hedefe ulaşamadı. Önce Özdemir umutlandı. Türkiye'ye soykırım iftirası attı, alkış alınca, geldiği yeri unutup düşmanlığın dozunu artırdı. Almanların tabiriyle koalisyon görüşmelerinde "gözü döndü."
ALMANLAR BİLE KORKTU
Özdemir'in
bu görüşmelerde Erdoğan düşmanlığını Almanlara bile rahatsızlık verici şekilde dile getirmesi, masada rahatsızlık yarattı. Müzakerelerde, "Özdemir bakan olmasın" tezi savunulmaya başlandı. Sonunda, "Türkiye düşmanı Türk kökenli bakan" olarak tarihe geçme ve kinini her platformda dile getirme sevdasından vazgeçmek zorunda kaldı.
İKİ KOLTUK BİRDEN GİTTİ
Martin
Schulz, Yeşiller Eşgenel Başkanı Cem Özdemir örneğinden ders almadı. "Türkiye asla AB'ye girmeyecek, müzakereleri durduracağız" dedi. Başbakan Merkel'i bile bu çıkışıyla şaşırttı. "Kim Türkiye'ye daha sert" yarışmasında öne geçen Schulz, hem genel başkanlığı, hem de bakanlığı kaybetti.