Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Kongre Merkezi'nde düzenlenen 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı'na katıldı. Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
KÜREK DEĞİL YÜREK: 15 Temmuz gecesi evladını, eşini, çocuğunu darbecilerin üzerine gönderenler aynı duygular içindeydi. İşte Safiye kardeşimi dinlediniz, bakın orada kaç tane asker var. Ellerinde silahlar var. Ya onlardan yoğurt olmaz be. Terbiyesizler, karşınızda tek başına bir bayan var, elinde silah mı var? Hiçbir şey yok. Siz onu ölümle tehdit ediyorsunuz. Yürek meselesi bu yürek, kürek değil. İşte Çanakkale'yi anıyoruz değil mi? İşte bundan sonra 15-16 Temmuz da aynı şekilde anılacak. 15 Temmuz bizim yeni Çanakkale'miz, Sakarya'mızdır.
MİLLETİMİZ İZİN VERMEYECEK: Devletlerin ve milletlerin tarihlerinde geleceklerine yön veren kritik dönüm noktaları vardır. 15 Temmuz böyle bir tarihtir. Bundan sonra hiçbir şey 15 Temmuz öncesi gibi olmayacak. Tek parti döneminin zulmünü yaşayan milletimiz bir daha böyle bir zillete asla rıza göstermeyecektir. 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat darbesinin mahcubiyetini yaşayan milletimiz bir daha asla böyle bir mihnete maruz kalmayacaktır.
YA OLACAĞIZ YA ÖLECEĞİZ: 15 Temmuz ile onun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğüm bölücü terör örgütünün saldırılarıyla etrafımızı kuşatmaya yönelik sinsi oyunlarla gördük ki artık ya olacağız ya öleceğiz. Bu sebeple 2023 hedefleri bir kalkınma programının çok ötesinde anlamlara sahiptir. 200 yıldır gerileyerek geldiğimiz yerin bir tarafı uçuruma, bir tarafı yalçın sırtlara açılıyor. Gidecek yerimiz kalmadı. Sınırlarımız, Misak-ı Milli'mizin dahi gerisinde olmasına rağmen, halen bize rahat vermiyorlarsa artık geriye değil, ileriye bakma zamanı gelmiş demektir.
UNUTMAYACAĞIZ: Bir insanın canından daha değerli neyi vardır? Eğer şehitlerimiz en değerli varlıklarını gözlerini kırpmadan, ülkemizin ve milletimizin geleceği için feda etmişlerse bize düşen görev onların davasına sahip çıkmaktır. FETÖ'nün ihanetini unutmayacağız, unutturmayacağız.
Darbe girişimini fiilen yürütenleri, arka planda onları yönetenleri, darbecilere destek olanları asla unutmayacağız, unutturmayacağız.
NÖBET ÇAĞRISI: 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece yarısı 00.13'te okunan salalarla başlayıp 16 Temmuz'u 17'sine bağlayan gece yarısına kadar sürecek demokrasi nöbetlerini resmen ilan ediyorum. Ülkemizin 81 vilayetindeki tüm vatandaşlarımı tıpkı 1 yıl önce olduğu gibi demokrasi nöbetine davet ediyorum. Bu nöbetleri her yıl tekrarlamamız çok önemli.
BU FAKİRİN CANINI ALINCA: Önce bizi küçümseyerek milletten uzak tutmaya çalıştılar. Bunu başaramayınca cezaevine attılar. Netice hizmet etmemizi engellemeye kalktılar. Sonunda işi 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi canımıza kast etmeye kadar götürdüler. Bu fakirin canını alınca Türkiye'yi teslim alacaklarını sandılar.
BİZDEN BAŞKA DOSTUMUZ YOK: Bizim bizden başka dostumuz yok. ABD'de 15 Temmuz ile ilgili ilanlara beyefendiler müsaade etmedi. G20 zirvesine gittik, vatandaşlarımızla buluşmamıza izin vermediler.Lafa geldiği zaman düşünce özgürlüğünden bahsediyorlar. Ne özgürlüğü ya?
DAHA NE BELGESİ OLACAK: Batı bize ne diyor? Hani diyor belge. Daha ne belgesi olacak? 250 şehidim var, 2 bin 193 gazim var, ne belgesinden bahsediyorsun. Şu anda yargılanıyorlar. Türk mahkemelerinde bunların yargılanması gerekir, Alman mahkemelerinde değil. Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün bir dizi görüşmede bulunmak üzere Türkiye'ye gelecek Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani'yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul edecek. Kabulde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel konular ele alınacak.
'İŞTE ASKER İŞTE KOMUTAN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salona girişinde, "İşte asker işte komutan, Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşılandı. Program, sala ve Kuranı Kerim okunmasıyla başladı. 15 Temmuz şehitleri için seslendirilen şiir salondakileri duygulandırdı. Ekranda 250 şehidin isimleri tek tek yansıtıldı ve sonunda "Vatan size minnettar" yazısı yer aldı. Bu esnada şehit yakınları ve gaziler gözyaşlarına hakim olamadı. Programa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Başkanı İsmail Kahraman Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, bakanlar ve kuvvet komutanları katıldı.
ŞEHİT BABASININ ŞİİRİ ERDOĞAN'I AĞLATTI
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki bombalı saldırıda şehit düşen polis memuru ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç'un babası Ali Oruç, gözyaşları içinde yaptığı konuşmasında, "İkiz evlatlarım Ahmet ve Mehmet 24 Ağustos 1990 Cuma günü dünyaya geldi ve 15 Temmuz Cuma günü şehit olarak Allah'ın rahmetine kavuştular. Bu vatan için şehit olan bu iki evladımla gurur duyuyorum. Ahmet sağ gözüm, Mehmet sol gözümdü. Mevlam bana sabır vermektedir, mekanları cennet olsun. Oruç, şehit çocukları için yazdığı şiiri okurken Cumnurbaşkanı Erdoğan da gözyaşlarını tutamadı. İstanbul'da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde darbeciler tarafından ayağından yaralanan gazi Safiye Bayat ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Başgazim" diyerek hitap ederek "Bizim 15 Temmuz'dan öncemiz yok 15'ten sonramız var. Çünkü o hainler bizden görünüp gibi bizi inandırdılar. Duygularımızı çaldılar. Asker üniformalarımızı çaldılar. Silahlarımızı, tanklarımızı, toplarımızı ele geçirdiler" dedi.
"TÜRKİYE'NİN SIRTI YERE GELMEYECEK"
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki törende konuşan Başbakan Binali Yıldırım'ın sözlerinden satırbaşları ise şöyle:
Sizler 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünü korumak için can veren, kan veren aziz şehitlerimizin bizlere emanetisiniz. Sizler tanka, topa, tüfeğe, mermilere göğsünü siper eden aziz gazilerimizsiniz. Her biriniz 15 Temmuz'un karanlığını aydınlatan birer yıldızsınız. Bu toprakların değerine değer katan cevhersiniz.
Başkomutanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Edirne'den Kars'a 7 bölgede, 81 ilde, 80milyon vatandaşımızla birlikte vatan hainlerinin karşısında hep beraber dimdik olduk, bir yürek olduk.15 Temmuz gecesi bu vatan için toprağa düşen aziz vatan evlatlarının her birinin adını tıpkı Çanakkale, Kıbrıs, İstiklal Savaşı şehitleri gibi her daim anacağız.
Artık yeni bir dönemdeyiz. Bu dönemde memleketin sahibi de millettir. Milletimiz hiçbir kutsalıolmayan bu FETÖ cinayet şebekesinin tamamen bertaraf edildiğini mutlaka görecek. Asker kılığına girmiş bu teröristlerin hak ettiği ceza hukuk devleti ilkesiyle mutlaka tahakkuk edecektir.Mahkemelerde tiyatro oynamaları şehit yakınlarının, gazilerin, milletin aklıyla alay etmeleri onları o hazin sondan asla kurtaramayacaktır.
Demokrasiden hak ve özgürlükten, hukuktan, adaletten taviz vermeden bu meselinin de üstesinden geleceğiz. Bugüne kadar hiçbir dayatmadan, hiçbir tehditten korkmadık, çekinmedik. Hiçbir güç bizi milletimiz için çıktığımız bu yoldan asla döndüremez. Sayın Cumhurbaşkanımızınliderliğiyle milletimizin desteği var olduğu müddetçe Türkiye'nin sırtını hiç kimse yere getiremez.
BEYNİ ÜTÜLENMİŞ KALBİ SATILMIŞ ...'
TBMM Başkanı İsmail Kahraman ise şunları söyledi: "O gece sonucunda ortaya çıkan tablo, milli birlik ve bütünlüğümüzün sağlamlığı, kaviliği, halkımızın demokrasiyi özümsemiş olduğunun ispatı, darbelerin önünü kapattı. Biiznillah bir daha Türkiye'de darbe ile karşılaşmayacağız. Öyle eline bildiri alan bir silahlı güç veya bir ekip, idareye el koydum diyemeyecek. O gecenin ana mimarı, o zaferin bir numarası Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Milletimizi meydanlara çağırdı. Meydanlar doldu. Hangi partiden olursa olsun. Milletini, devletini yok eden bir güruha karşı direnişini gösterdi. Beyni ütülenmiş, kalbi satılmış, vicdandan mahrum bir insanın kukla olarak kullanıldığı bu harekette de toplumun kendine gelmesi sağlanmış oldu."
'LAYIK OLDUKLARI EN AĞIR CEZAYI ALACAKLAR'
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, "En büyük asker bizim asker"' sloganlarıyla kürsüyegelerek şunları söyledi: "Asker elbisesi içine girmiş eli kanlı caniler vatan savunması için düşmanakarşı kullanılmak üzere tedarik için harp ve malzemelerini 15 Temmuz'da zalimce masum vatandaşlarımıza, demokrasimizin ve bağımsızlığımızın simgesi kurumlarımıza karşı kullandı. İhanet şebekesi mensupları asil Türk milletinin yüksek toplumsal vicdanında yargılandıkları gibi adaletkarşısında da hesap verecek ve layık oldukları en ağır cezayı alacaklardır."
SABAH