İnsan insanın aynısıdır. İkizler ise bu gerçeği herkesten çok daha derin yaşar. Birbirlerinin duygularını en iyi ikizler anlar. Biri keman diğer ud virtüözü olan Tunuslu Mohamed ve Bechir Gharbi isimli müzisyenler ikizlik deneyiminin tüm avantajlı yanlarını müzik kariyerlerinde yaşıyor. Onları bir YouTube kanalında 5 yıl kadar önce keşfettiğimde onların birçok yönden oldukça özel olduklarını hissetmiştim. Sanki Akdeniz'in büyüleyici suları Muhammed ve Bechir Gharbi'ni udu ve kemanı arasında akıyor. Gharbi İkiziler Akdeniz ve Tunus müziğinin 21'inci yüzyıldaki önemli temsilcileri ve sonraki yüzyıllarda da örnek gösterileceğe benziyor.
Akdeniz müziğinin size evinizde gibi hissettiren tüm esintilerini Gharbi Kardeşlerin müziğinde bulmak mümkün. Gharbi İkizler hem çalgı üstadı, hem bestekâr hem de müzik sevdalarını akademik sahaya çıkaran iki doktora öğrencisi. "Özgürlük, yaratıcılık ve hoşgörü" müzik anlayışlarının temelini oluşturuyor. Bu nedenle Akdeniz müziğinin Gharbi Kardeşler için çok özel bir yeri var. Gharbi İkizlerin hikâyesi çocuklarının müzik eğitimi almasını isteyen aileleri için çok iyi bir örnek.
Mohamed ve Bechir Gharbi müzik kariyerlerini tatlı bir hikâyeyle başlamış. Bu hikâyeyi başlatan ise Gharbi kardeşlerin annesi:
"Annemiz bize iki bisiklet yerine küçük bir org almıştı. Bize bu orgu çalmayı iyi bir şekilde öğrenirsek iki bisiklet alacağını söyledi. Ancak daha sonra bize ilk hocamız Mehrez Hraiib ile çalışmaya başladık. Hraiib Bey Muhammed'in kemana istidadı olduğunu ve onun bir keman virtüözü olmak için gereken yeteneğe sahip olduğunu söyledi. Önce okulun çocuk korosuna katılan Mohamed Gharbi de müzik öğretmeninin de teşvikleriyle bir yıl sonra ud eğitimine başladı.
"BİRBİRİMİZİN AYNASIYIZ"
Bechir ve Mohamed Gharbi müzik eğitimine notadan önce kulak eğitimiyle başladı. Iki kardeşin birlikte başladıkları bu hikâyede birbirlerinin kader ortağı ve en büyük yardımcısı. Mohamed Gharbi ikiz olmanın müzik eğitimini teşvik ettiğini söylüyor: "Birlikte çok zaman geçiriyoruz, müzik ve enstrümantal eğitim dahil her şeyi paylaşmaya alıştık. İkizlik müzikte sebatkâr olmamızı sağladı. Birbirimizin aynasıyız. Tüm bunlar akademik olarak başarılı olmamızı sağladı" diye konuştu.
İkizlerden her biri bugüne kadar ünlü sanatçılar ve orkestralarla hem birlikte hem de ayrı ayrı performanslar sergilemiş. Virtüözler ilk performanslarını okullarında özel müsamerelerde ve festivallerde yer alarak başlamış. Aynı zamanda keman da çalan Bechir Gharbi 16 yaşına geldiğinde Ahmed Achour yönetimindeki Tunus Senfoni Orkestrası'nda ud çalmış. Mohamed Gharbi ise lisans mezunu olduktan sonara Akdeniz Senfoni Orkestrası'nın (Mediterranean Symphony Orchestra) verdiği konserlerde kemanıyla birlikte yer almış.
İkiz müzisyenler tüm bu etkinliklerin kendilerini daha çok çalışmaya teşvik ettiğini belirterek müzik yaşantılarına büyük bir katkıda bulunduğunu söylüyor. Tunuslu müzik dehaları ayrıca İtalyan operası Frédérico II ve Tunus ulusal orkestrasıyla birlikte çalışmış ve orkestraların yapılan albümlerinde kemanlarıyla eşlik etmiş. Ud ve keman çalmaktaki ustalıklarıyla adlarından söz ettiren ve yaptığı bestelerle hem müzik severlerin hem de müzik üstatlarının kalbini kazanan Mohamed ve Bechir Gharbi, Tunus Yüksek Müzik Enstitüsü'nde doktora programlarına devam ediyor.
Arap, Türk, Hint ve Akdeniz müziği gibi birçok esintiyi barındıran Khawater (Düşünceler) isimli ilk albümlerinin arından, Mohamed ve Bechir Gharbi'nin birbirinden bağımsız çıkardığı Takasim Oud ve Violon Tunisien isimli albümleri bulunuyor. Birçok sanatçının albümünde yer alan ikizler yakın zamanda birlikte yeni bir albüm çıkarmak için hazırlanıyor.
"MÜZİK İSTİKRAR VE ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK İSTİYOR"
Her meslekte olduğu gibi müzisyen olmak da farklı ve dengeli bir hayat tarzını zorunlu kılıyor. Gharbi İkizler'in başarısının sırrı da bu. Çocukluklarında günde iki ila üç saat çalışan müzisyenler şimdi ise her gün diğer müzikal aktivitelerin haricinde ortalama bir buçuk saat prova yaptıklarını belirtiyor. İstikrarlı çalışmanın çok önemli olduğunun altını çizen Gharbi kardeşler, müzisyenler için oldukça önemli tavsiyelerde bulunuyor: "Müzik alanında kariyer yapmak isteyenler için vereceğimiz tavsiye önce müziği sevmeleri, tutkulu olmaları. Bu yol çok çalışma, sebat ve her şeyden önemlisi sabır ve alçakgönüllülük gerektiriyor." Gharbi biraderler sanatlarında birbirine benzer tercihlere sahip olsa da, çaldıkları enstrümana bağlı olarak ve ifade tarzı olarak aralarında bazı farkların olduğunu söylüyorlar.
HER BİR MAKAM BAŞKA BİR DÜNYA
Müzik icralarında kullandıkları üslupla dikkat çeken İkiz müzisyenlerin en çok tercih ettiği makamların başında ise kürdi, hicaz, nihavent ve muhayyer sikke geliyor. Müzisyenler diğer usta sanatçılar gibi bunların dışında da birçok makamı da kullanıyor. Bechir Gharbi'ye makamların kendileri için ne anlama geldiğini sorduk. Makamların ruhsal anlamlarını tam olarak anlamanın ve karakterize etmenin mümkün olmadığını söyleyen Bechir Gharbi, makamların kendileri için çağrıştırdığı bazı anlamları bizimle paylaştı: "Bizim için birçok makam, tek bir makam içinde zıtlığa düşebilen birçok duygusal tasarımı kapsıyor. Kişisel olarak, size bahsettiğimiz makamlar yaratıcılık açısından geniş ve zengin dışavurumsal bağlamları yansıtıyor. Bu makamların bizde uyandırdığı duyguları ve düşüncelere gelirsek, bence kürdi makamı umut ve nostaljiyi çağrıştırıyor. Hicaz melankoli ve umudu ifade ediyor. Nihavend ise arzu uyandırıyor ve kendi başına bir ilham kaynağı oluyor. Muhayyer segâh ise hem mutluluk uyandırıyor hem de nostaljiyi çağrıştırıyor."
AKDENİZ MÜZİĞİNDEKİ ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
Akdeniz kültürü tıpkı her kültürün bir nehir gibi aktığı bir havzaya benziyor. Her kültür nehri de Akdeniz'in yürekleri eriten ruhundan bir şeyler alıp kaynağına geri gidiyor. Bechir Gharbi genel kültürel mirasın her Akdeniz ülkesinin kültürdeki farklı müzik algıları, tolerans ve hoşgörü kavramlarının gelişimi için bir köprü olduğunu düşünüyor: "Farklı kültürler arasındaki bağlar öncelikle Akdeniz ülkelerinin tarihinde var. Çünkü kültürel mirasları, özellikle müzik mirasları, Akdeniz'in güneyindeki ve kuzeyindeki kültürel değiş tokuş ve ekonomik takas ile doğal bir fenomen olarak gelişen kültürel etkileşim veya kültürlenmenin etkisi üzerine inşa edilmişti. Bu da farklı kültürel elemanların birlikte barış içinde var olması ve hoşgörü için gerekli iklimin ortaya çıkmasını sağladı. Ayrıca bu kültürel elemanlar barış ve hoşgörü atmosferinin doğmasını sağladı"
DOĞU MÜZİĞİNİN RUHU DAHA DERİN
Gharbi İkizler hem Batılı hem de Doğulu müzisyenlerle birlikte çalışıyor. Oldukça kapsamlı bir müzik eğitimi almaları sayesinde her iki dünyanın müziği hakkında soldukça somut ve isabetli karşılaştırmalar ve tespitler yapabiliyorlar. Mohamed ve Bechir Gharbi her iki müzik türündeki büyük farklılığın bu iki müzikal dünyanın felsefi ve estetik yönlerinden kaynaklandığını belirtiyor. "Batı müziği bir dereceye kadar yatay düşünceyle ifade edilen rasyonel etki üzerine kurulu. Bu müziğin güzellik unsurları bir tarafta çok sesliliğe diğer yandan çok sesliliğin ifadeye dönüş şeklinde saklıdır. Hâlbuki Doğu müziğinin felsefi ve estetik yönü bir dereceye kadar besteleme sürecindeki çizgisel ve yatay bir düşüncede temellenir. Bize göre Doğu müziği, içinden doğduğu maneviyat ve birçok Doğu müzik çeşidindeki çok boyutluluk açısından daha derindir. Ve bu da Doğu müziğinin zengin ve geniş kapsamlı olduğu mikro dünyasının uzamını yansıtıyor."
"TÜRK MÜZİĞİNİ ÇOK SEVİYORUZ"
Tunuslu udi Ahmed Kalai, Mısırlı sanatçı Mohamed Abd El Wahab, Yunan aslllı ABD'li sanatçı Yani ve Hintli müzisyen Ravi Chanker müzisyenlerin dinlemeyi en çok sevdiği sanatçılar arasında yer alıyor. Gharbi kardeşler Türk müziğini de çok seviyor. Yurdal Tokcan, Bülent Altınbaş, Baki Kemancı, Mesud Cemil yanında arkadaşları olan Nedim Nalbantoğlu, Göksel Baktagir, Mehmet Bitmez, Ramazan Çalay ve Bekir Şahin Baloğlu da müzisyenlerin oldukça sevdiği sanatçılar arasında yer alıyor. Gharbi İkizler yakın gelecekte Türkiye'de de konser vermeyi umuyor: "Türkiye'ye gelip konser vermeyi istiyoruz. Çünkü Türkiye'yi, kültürünü ve özellikle müzik için deli olan dinleyicisini seviyoruz" dedi. Gelecekte bir müzik okulu açmayı düşündüklerini söyleyen sanatçılar hayattaki asıl amaçlarının müziklerini tüm dünyaya duyurmak.
''SANAT BİZE İNSAN OLDUĞUMUZU HATIRLATIYOR''
Müzik ve sanatın tüm çeşitleri insan ruhunun arınmasına yarım ediyor, güzelliğe sevk ediyor ve üretkenliği artırıyor. Ortadoğu'da ve tüm dünyada süregelen savaşlara ilişkinse müzisyenler oldukça yapıcı görüşler dile getiriyor. Savaşın ekonomik ve stratejik çıkarları etkileyen politik bir durumun sonucu olduğunu söyleyen Gharbi Kardeşler, sanatın genel olarak acılara merhem olduğunu belirterek, "Müziğin ve genel anlamda sanatın rolünü düşündüğümüzde, tüm bunların savaşları sonlandırmak için katkısı olabilir. Artistik ve insani ifadeler bütünü olan sanat insanın uykuda ya da gömülmüş olan duygularını uyandırabilir ve herkese başka bir şeyden önce insan olduklarını hatırlatabilir" diyor.
Gharbie kardeşi keşfetmek için...
https://www.youtube.com/user/SuperTouj
DENİZ RENKVEREN / SABAH